12. Ceza Dairesi Esas No: 2015/4512 Karar No: 2016/5279 Karar Tarihi: 30.03.2016
Özel hayatın gizliliğini ihlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/4512 Esas 2016/5279 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2015/4512 E. , 2016/5279 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal Hükümler : Sanıklar hakkında: Beraat
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya kapsamına göre; Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığında görevli olan sanıkların, içerisinde görüntü almaya yarayan cihazların bulunduğu kuruma ait bir araç ile Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili olarak görev yapan katılanı takip edip, Kavaklıdere Tenis Kulübü bahçesi ve giriş kapısını görebilecek şekilde park ettikleri araçtan, Tenis Kulübündeki katılanın görüntüsünü almaya çalıştıkları sırada, durumun fark edilmesi üzerine, katılanın görüntüsünü alamadan olay yerinden ayrıldıkları iddialarına konu olayda, Sanıkların; görev alanlarına giren akaryakıt kaçakçılığı konusunda operasyonel bilgiler aktaracağına yönelik görüşme talebinde bulunan bir bilgi kaynağı ile buluşmak amacıyla olay mahalline geldiklerine ve araçta bulunan cihazların uzaktan dinleme ve görüntü kaydetmeye elverişli olmadığına dair savunmalarının, gerek tanık Alparslan"ın anlatımları gerek Emniyet Genel Müdürlüğünün 05.06.2008, 17.05.2010 ve 12.07.2010 tarihli cevabi yazılarıyla doğrulanması ve sanıkların sevk ve idaresindeki observasyon (izleme) ve hizmet aracında olay tarihi itibariyle görüntü ve/veya ses kaydetme sisteminin mevcut olmaması karşısında, sanıkların savunmalarının aksine, mahkumiyetlerine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek, sanıklar hakkında CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince beraat kararı verilmesine dair yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, ayrıca; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2003 gün ve 84-85 sayılı kararında da belirtildiği üzere, durma ve düşme nedenleri aleyhe sonucu engellemek için kabul edilmiş olup, bu hükümlerin beraati değil mahkumiyeti engelleyici nitelikte oldukları dikkate alındığında, iddianamede görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmaları talep edilen sanıklar hakkında 4483 sayılı “Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanun” hükümlerine göre soruşturma izni alınması için CMK"nın 223/8. maddesi gereğince durma kararı verilmemesi, sanıkların beraatlerine ilişkin kararın isabetli olmasından dolayı bozma nedeni olarak kabul edilmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin direnme kararı verilmemesine, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, sübuta ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.