MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK 155/2, 62, 52, 53 ve 51. maddeleri gereğince mahkumiyet


Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
... Barosuna kayıtlı olarak avukatlık görevini yapan ve katılan ...’den aldığı vekaletname gereğince, vekili sıfatıyla Adana 4. İcra Müdürlüğü’nün 2004/7407 sayılı dosyası üzerinden borçlu aleyhine icra takibi başlatan sanığın, icra dosyasından 15/12/2005 tarihinde alacağa mahsuben tahsil ettiği 11.403,37 TL’lik çek bedelini, katılana paraya ihtiyacı olduğunu söyleyerek bir kaç gün içerisinde iade etmek üzere borç olarak aldığı halde iade etmeyerek uhdesinde tutmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda, sanığın icra dosyasından adına keşide edilmiş çeki, dosya alacağına mahsuben aldığı ve katılan adına ciro ettiği, ardından da sanığın borç olarak istemesi üzerine tekrar katılan tarafından çekin sanık adına ciro edilerek verildiği, sanık ile katılan arasında, borç olarak verilen suça konu çek bedelinin geri ödenmemesinden kaynaklanan, özel hukuk kapsamında çözümü mümkün hukuki ihtilaf mahiyetinde bir anlaşmazlık olduğu tüm dosya kapsamından anlaşılması karşısında, sanık hakkında unsurları itibariyle oluşmayan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan beraatı yerine yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
Kabule göre de,
Katılanın, temyiz inceleme konusu olay ile birlikte başka eylemler nedeni ile de aynı şikayet başvurusu ile sanıktan şikayetçi olduğu, diğer eylemler açısından sanık hakkında açılan kamu davası neticesinde Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2008/219 Esas, 2009/99 Karar sayılı, 17/03/2009 tarihli kararı ile sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükmünün verildiği ve sanığın temyizi üzerine de bu mahkumiyet hükmünün Daire’mizin 24/09/2013 tarih ve 2012/574 E., 2013/13853 K. sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2008/219 Esas, 2009/99 Karar sayılı dosyasının onaylı örneğinin dosya içerisine alınarak, aynı vekalet ilişkisinden doğan eylemler niteliğinde bulunup bulunmadığı, dolayısıyla TCK 43. maddesi kapsamında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda her hangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.