17. Hukuk Dairesi 2017/2632 E. , 2017/12031 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 01.05.2012 tarihinde davacıların desteğinin sürücüsü olduğu araç ile zorunlu trafik sigortası olmayan ehliyetsiz sürücünün kullandığı aracın karıştığı çift taraflı kazada davacıların desteği ...’ın hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere eş ... için 10.000,00 TL, oğlu ... için 1.500,00 TL ve oğlu ... için 1.000,00 TL olmak üzere 12.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili; 21.04.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini davacı ... için 133.409,92 TL, davacı ... için 26.165,78 TL ve davacı ... için 31.879,39 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davalının poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere sigortası olmayan araç sürücüsünün kusur oranı ve gerçek zararı ile sorumlu olduğunu, kazaya karışan aracın sigortalı olduğunu, müteveffanın kask takmaması nedeniyle müterafik kusuru bulunduğunu ve kaza tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı ... için 133.409,92 TL, davacı ... için 26.165,78 TL ve davacı ... için 31.879,39 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-)Dava, destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu"nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve trafik mevzuatı uyarınca sürücü ve yolcuların araçların kullanılması sırasında koruyucu tertibatları kullanması zorunludur. Araçlarla gerek sürücü gerekse de yolcu olarak seyir halinde iken zorunlu olan koruyucu ekipmanların kullanılmaması zararın doğmasına veya artmasına sebebiyet veren etkenlerdendir. Özellikle de motorsiklet gibi bir araçla seyir halinde iken mevzuata göre sürücülerin takmak zorunda olduğu koruma başlığı (kask) hayati öneme sahiptir. Bu nedenle davacıların desteği muris sürücünün kaza anında kasksız olduğunun anlaşılması halinde müterafik kusuru bulunduğundan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesi gereğince tazminattan indirim yapılıp yapılmaması hususu değerlendirilmelidir.
Somut olayda düzenlenmiş kaza tespit tutanağında motorsiklet sürücüsü olan murisin kask takıp takmadığı belli değildir, ölü muayene tutanağında da murisin ölüm nedenleri arasında kafa travmasının olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili, davacıların desteğinin sürücüsü olduğu motorsiklet ile seyri sırasında kaskının bulunmadığını iddia etmiştir. Mahkemece davalının bu savunması kararın gerekçe kısmında tartışılmamış, bu konuda olumlu-olumsuz bir karar
verilmemiştir. Bu durumda mahkemece davalının ileri sürdüğü iddialarının gerçekliği araştırılarak gerçek ise davacıların desteğinin kasksız olarak motorsiklet kullanması davranışının zararını artırıcı bir etken olup olmadığı konusunda BK’nun 44. maddesi gereğince müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılması ve hükmün gerekçesinde tartışılması gerekmekte olup yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.