17. Hukuk Dairesi 2017/2751 E. , 2017/12030 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 17.10.2010 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve ZMSS poliçesi ile sigortacısı oldukları aracın davacı ..."ın eşi ve küçük ..."ın babası olan sürücü ..."ın sürücüsü olduğu araca çarparak ..."ın ölümüne sebebiyet verdiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 20.000 TL"şer maddi ve manevi tazminatın davalılardan (... Sigorta A.Ş. maddi tazminattan sorumlu olmak üzere) kaza tarihi olan 17/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili; 04.02.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini davacı ... için 158.209,04 TL ve davacı ... için 31.795,17 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... vekili; kazanın oluşumunda kusurları olduğu iddiasını kabul etmediklerini, kanındaki alkol oranının güvenli araç kullanmasını etkilemediğini, davacıların talep ettikleri tazminatın miktarlarının fahiş olduğunu ve kaza nedeniyle davacılara bağlanan dul ve yetim aylığının tazminattan mahsubu gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili; sorumluluklarının sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu ve davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ile tazminatların mahsubu gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, maddi tazminata yönelik davanın kabulü ile davacı ... için 158.209,04 TL ve davacı ... için 31.795,17 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 17/10/2010 tarihinden itibaren (davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... Sigorta A.Ş."den (... Sigorta A.Ş. poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) tahsiline, davacı ... için 31.795,17 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 17/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsiline; davacı ... için 20.000 TL ve davacı ... için 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle ceza dosyası içerisinde bulunan oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporlarında belirtilen kusur oranının tazminat hesabına esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına; oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın (2 ve 3 nolu bentler hariç olmak üzere) hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına; ayrıca manevi tazminatın takdirinde 818 sayılı BK 47.maddesindeki ( TBK"nun 56. md) özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı taraf, trafik kazası sonucu desteğin öldüğünü ileri sürerek destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiş, buna göre de aktüer bilirkişi tarafından hazırlanan 02.12.2013 tarihli bilirkişi raporunda TRH 2010 Yılı Yaşam Tablosu dikkate alınarak davacıların ve ölen desteğin kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenerek hesaplama yapılmış olup mahkemece bu rapor hükme esas alınmıştır.
Yargıtay yerleşik uygulamalarına göre desteğin ve destek ihtiyacı olanların muhtemel yaşam süreleri belirlenirken ... ... yaşam tablosu esas alınmalıdır. Bu bakımdan tazminat esaslarına uygun olmayan yaşam süresine göre yapılan hesaplamanın hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
3- Davacı ..., trafik kazasında eşinin ölümü ile 35 yaşında 1 çocuklu olarak dul kalmıştır. Mahkeme, davacının %2 evlenme şansı olacağını kabul eden bilirkişi raporunu esas alarak hüküm kurmuştur. Davacının kaza tarihindeki yaşı 35 olup, AYİM tablosuna göre %17 evlenme şansına sahiptir ve bu oranlardan, 18 yaşından küçük her çocuk için %5 indirim yapılacaktır. O halde, davacının 18 yaşından küçük 1 çocuğu için % 5 indirim yapıldığında davacının evlenme şansının %12 olarak belirlenmesi, bu doğrultuda hesap yapılması gerekirken evlenme ihtimalini %2 olarak kabul edip hesaplama yapan bilirkişi raporuna dayanarak karar verilmesi hatalı bulunmuştur.
Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 25.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.