20. Hukuk Dairesi 2017/8180 E. , 2019/1630 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 102 ada 1 parsel sayılı 1.398,30 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğinde davalı ... adına tapuda kayıtlıdır. Dava konusu taşınmaz 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosunda 2/B kapsamında kaldığı ve 1960 yılından beri ... oğlu ...’ın kullanımında olduğu şerhleriyle birlikte Hazine adına tespit edilmiş, daha sonra 6292 sayılı Kanun uyarınca ...’a satılmış, 2014 yılında da satış yoluyla ...’a intikal etmiştir.
Davacı gerçek kişi vekili 12.06.2015 tarihli dilekçesiyle çekişmeli taşınmazın daha önce 102 parsel ve 4400,00 m2 yüzölçümüyle kayıtlı olduğunu, davacının babasının taşınmazı 1946 yılında eski muhtar senedi ile satın alarak kullanmaya başladığını, 1997 yılında ölümüyle davacıya geçtiğini, bu tarihten sonra davacı tarafından kullanıldığını, daha sonra 102 parselin ifrası sonucu 102 ada 1 ve 2 nolu parsellerin oluştuğunu, 102 ada 2 parsel sayılı taşınmaz için davacının açtığı dava sonucunda ... Kadastro Mahkemesinin 23/09/2011 tarih ve 2010/15-2011/10 E-K sayılı kararıyla zilyetliğin müvekkiline verildiğini, 102 ada 1 parselin de davacının zilyetliğinde olmasına, davalının zilyet olmamasına rağmen davalı adına tescil edildiğinin sonradan öğrenildiğini ileri sürerek öncelikle davalı adına yapılan tescilin iptaliyle müvekkili adına tapuda tesciline, tescilin mümkün olmaması halinde davalı adına yapılmış olan tescilin iptaline müvekkilinin zilyetliğinin tespit ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, 2010 yılında yapılan 5831 sayılı Kanuna dayalı olarak kullanıcı kadastrosuna ilişkin 102 ada 1 nolu parsele dair olarak tespitin ... adına yapıldığı sonrasında 6292 sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden önceki bir tarihte 20/11/2014 tarihinde satılarak davalı ... adına tescil edildiği, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılması geretiği, taşınmazın 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından istinaf edilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe veya tapu iptaline yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılması
gerektiği, taşınmazın 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra şerhe ve tapu iptaline yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi temyiz edilmiştir.
Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılıp 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişi adına olan zilyetlik şerhinin ve tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 11/03/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.