Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7380
Karar No: 2016/9832
Karar Tarihi: 13.12.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/7380 Esas 2016/9832 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/7380 E.  ,  2016/9832 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın düzeltilerek onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... vs. tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Daha önce tescil harici bırakılan yerler hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Geçici 8. maddesine istinaden yapılan kadastro sırasında Yeşil (Sevgi) Mahallesi çalışma alanında bulunan 258 ada 100 parsel sayılı 3.396,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, arsa vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş; Hazine"nin itirazı üzerine Kadastro Komisyonunca taşınmaz ifraz edilerek 258 ada 100 parsel sayılı taşınmazın 2.116,64 metrekare yüzölçümü ile, ifraz sonucu oluşan 258 ada 139 parsel sayılı taşınmazın ise 1.279,47 metrekare yüzölçümü ile çalılık vasfıyla Hazine adına tespitine karar verilmiştir. Davacılar ... ve ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazların adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ... ile ..."ın davalarının kısmen kabulüne; çekişmeli 258 ada 100 ve 139 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi Hazine adına tapuya tesciline, 258 ada 100 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine, taşınmaz üzerindeki ev ve meyve ağaçlarının 1/2 hisse ile ... ve ..."e ait olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hükmün, davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekili ile davalı Hazine vekilinin hükme yönelik diğer temyiz itirazları yerinde değilse de; kadastro hakimi açık ve infazı sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurmakla yükümlü olup, kadastro tespitinden sonra çekişmeli 258 ada 100 parsel sayılı 3.396,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın Kadastro Komisyonunca ifrazı ile bu bölüm yönünden çekişmeli 258 ada 139 parsel sayılı taşınmaz olarak kadastro komisyon tutanağı düzenlenerek Hazine adına tesciline karar verildiği halde mahkemece “tespit gibi” şeklinde tescil hükmü kurulmasının isabetsiz olduğu, ancak yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gerekçesi ile kararın hüküm bölümünün 1. ve 2. fıkrasının 1. ve 2. satırında yer alan "tespit gibi" sözcükleri çıkarılarak yerine "26.6.2013 tarihli komisyon kararı gibi" sözcüklerinin yazılmasına ve kararın hüküm fıkrasının düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına karar verilmiş, davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından bu kez karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.

    1- Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalı Hazine vekilinin tüm davacılar vekilinin sair karar düzeltme itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE,
    2- Davacılar vekilinin 258 ada 100 parsel hakkındaki karar düzeltme sebeplerine gelince; Mahkemece çekişmeli taşınmaz üzerinde 3402 sayılı kadastro Kanun"un 14 ve 17. maddesinde öngörülen şartların davacılar lehine gerçekleşmediği, bir süre kullanımı terkedilen taşınmazın sadece ev yapılarak kullanıldığı, tarımsal ve ekonomik amaca uygun kullanılmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmediği gibi yapılan araştırma ve inceleme dahi karar vermeye yeterli değildir.
    Çekişmeli 258 ada 100 parsel sayılı taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi, taşınmazın öncesinde Muammer Ürgün"e ait olup ölümüyle birkaç yıl bakımsız kaldığını, bilahare mirasçıları tarafından davacılara satıldığını ve halen davacıların zilyet ve tasarrufunda olduğunu bildirmişlerdir. Keşif sonucunda orman, zirai bilirkişi ile harita mühendisi bilirkişi tarafından birlikte verilen asıl ve ek raporda taşınmaz üzerinde 7 adet 20-25 aşı yaşlı zeytin, 20-25 yaşlı 3 adet badem, 8 adet incir, 4 adet dut, 1 adet karabiber ağacı ile yaşları da küçük başkaca meyve ağaçlarının olduğu, 1995 yılı hava fotograflarına göre üzerinde evin bulunduğu ve toprağının tarımsal amaçla kullanıldığı, ancak yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre 2 yıl süre ile zilyetliğe ara verilmiş olması nedeniyle nizasız ve fasılasız olması gereken 20 yıllık zilyetlik süresinin oluşmadığı beyan edilmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki terk, hukuki bir kavram olup, zilyedin zilyetliğine son vermek üzere eşyayı fiili hakimiyetinden devamlı olarak isteği ile çıkarması demektir. Mahkemece, bir taşınmaz üzerinde terk iradesinin oluşup oluşmadığının dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının diğer kayıt ve belgelerle bir bütün olarak değerlendirilmesi suretiyle belirlenmesi gerekir. Somut olayda terk iradesinin nasıl oluştuğu mahkemece tartışılmadığı gibi, bu yönde alınan beyanlar dahi son derece soyut niteliktedir. Diğer yandan tespitin 2013 yılında yapıldığı dikkate alındığında 1995 tarihli hava fotoğrafındaki bulgular imar ve ihyanın tamamlandığı ve tamamlandıktan sonra gerekli 20 yıllık zilyetlik süresinin davacılar lehine oluşup oluşmadığını belirlemeye yeterli değildir.
    O halde doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle taşınmazın (tespit tarihinden 18 yıl öncesinde çekilen 1995 yılına ait hava fotoğrafı dışında) tespit tarihi olan 2013 yılından geriye doğru 20-25 yıl öncesine ait (1993, 1988 yılları) başkaca hava fotoğrafı olup olmadığı özellikle sorulmalı, varsa hava fotoğrafları ile temin edilebilen en eski ve en son tarihli uydu fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra refakate alınacak 3 kişilik zirai bilirkişi ve 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulu ile taşınmazda yeniden keşif yapılmalı, dinlenecek 3 kişilik yerel bilirkişi heyeti ile taraf tanıklarından taşınmazın evveliyatında kim tarafından, nasıl kullanıldığı, davacılara intikal şekli; onlar tarafından nasıl kullanıldığı; taşınmaz bir süre kullanılmamış ise süresi, kullanmamanın uzun süreli olup olmadığı, kullanmayışın taşınmazdaki mülkiyet hakkından vazgeçme nedenine dayalı olup olmadığı sorularak olaylara dayalı beyanları alınmalı; zirai bilirkişi kurulundan taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaşları, cinsleri, toprağının imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise ne zamandan beri ekonomik amaca uygun kullanıldığı, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısı ve önceki bilirkişinin raporunu irdeleyen ayrıntılı ve gerekçeli olarak rapor alınmalı, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulu vasıtasıyla hava fotoğrafları ve en eski uydu fotografları üzerinde uygulama yaptırılarak taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihi ayrı ayrı net olarak ortaya konulmalı, kadastro paftasını hava ve uydu fotoğraflarıyla çakıştırılmış halde gösteren renkli haritalar düzenlenlenmeli, bundan sonra açıkça taşınmazın iradi olarak terk edildiği kanıtlanmadıkça 20 yıl süren zilyetlikle kazanılan mülkiyetin bundan sonra, taşınmazın bu süreden daha az süre kullanılmaması nedeniyle terk edilmiş sayılmayacağı hususu göz önüne alınarak ve tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin karar düzeltme istemi açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile Dairemizin 16.02.2016 tarih 2015/18177-2016/1369 Esas ve Karar sayılı "düzeltilerek onama" ilamının ortadan kaldırılmasına hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteminde bulunan davacılara iadesine,
    13.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi