15. Ceza Dairesi 2017/2022 E. , 2018/2415 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçundan beraat
2-Sanık ... hakkında; TCK"nın 207/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçundan sanık ...’nin beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından, özel belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’in kardeşi olan diğer sanık ...’nin keşideci olduğu toplam 4 adet çeki, imzalayarak katılana verdiği, çek bedeli ödenmeyince katılanın karşılıksız çek keşide etme suçundan şikayette bulunması üzerine sanık ..."nin imza inkarında bulunduğu, bu şekilde sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
1-Sanık ...’nin özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından beraatine ilişkin hükümlere yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık ...’nin savunmalarında suça konu çekleri diğer sanık ...’in bilgisi dışında keşide edildiğini ifade etmesi, sanık ...’in de kardeşi olan tanık ...’ın zeytin satın almasından sonra ortaya çıkan borca istinaden söz konusu çekleri keşide ederek, katılana verdiğini, keşideci isminin altındaki imzanın da kendisine ait olduğunu belirtmesi, katılanın ise tanık ...’a zeytinleri teslim etmesine müteakip yaklaşık bir ay sonra 4 adet çeki sanık ...’in verdiğini beyan etmesi, tanık anlatımları ve dosya kapsamına göre; sanık ...’nin atılı suçları işlediğinin sabit olmadığı gerekçesine, sanık ...’in suça konu çekleri önceden doğmuş olan bir borç karşılığında katılana vermiş olması nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, atılı suçları sanığın işlediğinin sabit olmadığı ve nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat hükmünün haksız ve hukuka aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık ...’in özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik sanığın ve katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, mağdurun önceden verdiği açık ya da örtülü rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde, mağdura zarar vermek bilinci bulunmayacağından kastın varlığının ileri sürülemeyeceği, bu rızaya dayanarak başkasının yerine imza atan kimsede sahtecilik suçu yönünden kastının varlığı kabul edilemeyeceği göz önünde bulundurularak, katılana sanığın önce bono vermeyi teklif ettiği, kendisinin de çek talep etmesi üzerine sanığın çekleri verdiğini, sanığın diğer kardeşleriyle birlikte işlerini yürüttüğünü bildiğini beyan etmesi, sanığın kardeşi ...’ın katılanla yaptığı ticari bir alışveriş kapsamında çekleri verdiği, borcunu kabul etmesi, ve ayrıca diğer sanık ...’nin kardeşi olması, sanığın kardeşi ... ile katılan arasında mal alışverişine dayanan ticari bir ilişkinin bulunduğunun dosya kapsamına göre sabit olduğu, sanığın, bu ticari ilişki sürecinde katılana yönelik herhangi bir hileli davranışta bulunarak katılanı aldattığına veya haksız menfaat temin etmeye yönelik bir davranış sergilediğine dair delilin veya buna ilişkin bir iddianın da söz konusu olmadığı dikkate alınıp, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması ve sanığın somut olayda suç kastının bulunup bulunmadığının belirlenebilmesi bakımından, ilgili bankadan çek asıllarının sorularak, dosyaya celbinin sağlanması, sanığın kardeşi ... yerine imzaladığı başkaca çeklerin olup olmadığının, var ise borçların ödenip ödenmediğinin araştırılması, suça konu çek ile ilgili icra takibi sürecinde çek bedelinin katılana ödenip ödenmediği hususlarının araştırılıp net bir şekilde açıklığa kavuşturulması ve sanıkla katılan ile arasında daha önceden bu tür bir ticari alışverişin olup olmadığı ve bu ticari alışverişleri kapsamında bu şekilde çek verip vermediği, vermiş ise çek bedellerinin ödeyip ödemediğinin tespit edilmesinden sonra toplanan delillere göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 09/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.