12. Ceza Dairesi 2015/1453 E. , 2016/5257 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 18/04/2014
3-..., 4-...
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK"nın 223/2-a. maddesi gereğince beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanıklar ... ve ... hakkındaki beraat kararına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu"nun 14.07.1978 tarih, 10538 sayılı kararıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu kabul edilen İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, Cihangir mahallesi, Sıraselviler caddesi, 655 ada, 38 sayılı parselde bulunan ve otel olarak kullanılan binada, 11.02.2013 tarihinde İstanbul 2 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu görevlilerince yapılan kontrolde, binanın hem iç hem dışında izin alınmadan tadilat işlerinin yapılmakta olduğunun tespit edildiği, her ne kadar bu tespitler üzerine binanın maliki olan Grand Star Turizm Sanayii A.Ş. isimli firmanın yönetim kurulu başkanı olan ... ile yönetim kurulu üyesi olan ... hakkında soruşturmaya başlanmış ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açılmış ise de; sanıklar ... ve ..."nun verdikleri ifadelerinde, otel ile kendilerinin ilgilenmediğini, ..."nun ilgilendiğini, kendilerinin davaya konu tadilattan haberlerinin olmadığını beyan ettikleri, binanın sahibi olan firmanın yönetim kurulu başkan yardımcısı olan sanık ..."nun da verdiği ifadelerin bu yönde olduğu ve babası ... ile kardeşi ..."nun tadilat işleriyle ilgilerinin olmadığını, kendisinin yaptırdığını beyan ettiği, tüm dosya kapsamından sanıklar ... ve ..."nun, davaya konu izinsiz uygulamaları yapan kişiler olduklarına dair delillerin bulunmadığı ve haklarında beraat kararı verilmesinde bir aykırılığın olmadığı anlaşılmakla,
./.
Yapılan yargılama sonunda, atılı suçun sanıklar tarafından işlenmediğinin sabit olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkındaki beraat kararına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
İstanbul 1 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 07.07.1993 tarih, 4720 sayılı kararıyla kentsel sit alanı kabul edilen bölge içerisinde yer alan ve yine Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu"nun 14.07.1978 tarih, 10538 sayılı kararıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu kabul edilen İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, Cihangir mahallesi, Sıraselviler caddesi, 655 ada, 38 sayılı parselde bulunan ve otel olarak kullanılan binada, çevre sakinlerinin yaptığı ihbar üzerine, 11.02.2013 tarihinde İstanbul 2 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu görevlilerince yapılan kontrolde, binanın hem iç hem dışında izin alınmadan tadilat işlerinin yapılmakta olduğunun tespit edildiği, bu tespitler üzerine ilgili Koruma Bölge Kurulu"nun 07.05.2013 tarih, 1322 sayılı kararıyla sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, binanın sahibi olan Grand Star Turizm Sanayii A.Ş. isimli firmanın yönetim kurulu başkan yardımcısı ... ile davaya konu uygulamaları yapan mimar ... hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar yapılan yargılama neticesinde, 11.10.2013 tarih ve 28792 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun gereğince, sit alanı ilanına veya koruma kararına ilişkin kararların ilgililerine tebliğ edilmesinin veya mahallinde ilan edilmiş olmasının zorunlu hale getirildiği, olayda ise tebliğin veya ilanın bulunmadığı gerekçesi gösterilerek, sanıkların beraatine karar verilmiş ise de; tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının tebliğ zorunluluğunun, 11.10.2013 tarihinden itibaren yapılan tescil işlemleri için gerekli olduğu, bu tarihten önce yapılmış tescil işlemleri için tebliğ zorunluluğu bulunmayıp, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilmiş olmasının veya koruma kararının tapu kaydına şerh verilmesinin, koruma kararının ilgililerince bilindiğinin kabul edilmesi konusunda yeterli olduğu, olayımızda ise davaya konu yerin tek yapı ölçeğindeki kültür varlığı olduğu, ancak koruma kararının 11.10.2013 tarihinden önce, 14.07.1978 tarihinde kabul edildiği, davaya konu tescilli bina hakkında daha önceden de tadilatın yapılmak istenmesi ve ilgili Koruma Kurulu"na 18.05.2000 tarihinde başvuruda bulunulması, bu başvuru üzerine davaya konu bina hakkında ilgili Koruma Kurulu"nca alınmış kararların olması, ayrıca sanık ..."nun binanın tescilli bir yapı olduğunu bilmediğine dair beyanının olmaması ve sanık ..."ın da mesleğinin mimar oluşu karşısında, sanıkların binanın tescilli kültür varlığı olduğunu bildiklerinin kabul edilmesi gerektiği ve sanıklar hakkında kurulan beraat gerekçesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla;
Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği,
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, olay yerinde sanat tarihçi ve inşaat mühendisi ile keşif icra edilerek, tescilli binada izinsiz yapılan uygulamaların neler olduğunun tespit edilmesi, belirlenecek aykırılıkların tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda zarar meydana getirip getirmediğinin
./.
belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sorumluluğu tespit edilen sanıkların, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan uygulamaların ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenmesi durumunda, 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması, yapılan bu uygulamanın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde ise, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi; ayrıca, izinsiz uygulama neticesinde tescilli yapının zarar görmediğinin anlaşılması durumunda, suça konu taşınmazın bulunduğu ilde suç tarihi itibariyle büyükşehir belediyesi veya il özel idaresi bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı araştırılıp, eğer kurulmuş ise, taşınmazın bulunduğu yerin koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında olup olmadığı hususu tespit edilip, hükümden sonra, 08/10/2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun"un 65. maddesinde yapılan değişiklikler de dikkate alınarak, sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, sanıklar ... ile ..."ın beraatine ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.