14. Hukuk Dairesi 2016/14011 E. , 2020/1944 K.
"İçtihat Metni"14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.09.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan bozma ilamına uyularak duruşma sonunda; davacının davasının reddine dair verilen 24.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, ... ili, ... ilçesi, 52 parsel sayılı taşınmazda müvekkilinin hisse maliki olduğunu, hissedarlardan ..."nun 1/8 hissesininin ve ..."un 1/8 hissesininin üçüncü kişi ..."a 4.000,00TL bedelle satıldığını, müvekkiline yasal bildirim yapılmadığını, müvekkilinin söz konusu hisseler üzerinde sahip olduğu yasal önalım hakkını kullanmak istediğini beyanla, davalı adına kayıtlı 1/4 payın iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 16.03.2015 tarih 2014/11840 Esas, 2015/2860 Karar sayılı ilamı ile "Gerekli araştırma ve incelemeler yapılarak; davacının bedelde muvazaa iddiası ile ilgili belge ve delilleri, davalı tarafın fiili taksim bulunduğuna yönelik savunma ve delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği" gerekçeleri ile bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece, dava konusu taşınmazda fiili taksim olgusunun varlığına kanaat getirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkı, müşterek mülkiyette pay satın alana karşı kullanılır, dava da onun aleyhine açılır. Satış tapuya tescil ile vaki olacağından tapu ile payı kim iktisap etmiş ise ona karşı önalım hakkı kullanacaktır. Davadan önce birçok satış olmuşsa önalım davası en son satın alana karşı açılacaktır. Çünkü dava, önalıma konu paya ilişkin tapu kaydının iptalini de amaçladığından kayıt sahibi aleyhine açılması zorunludur.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle ön alım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasından ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
Somut olaya gelince; mahkemece yapılan keşif, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından davacı tarafın dava konusu taşınmazda fiilen kullandığı bir yerin olduğu anlaşılsa dahi davalının veya davalıya pay satanların fiilen kullandığı bir yer tespit edilememiş olup bu durumda fiili taksimin varlığından söz edilemez.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece davacının ön alım talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.