17. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/2939 Karar No: 2020/122 Karar Tarihi: 28.01.2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2939 Esas 2020/122 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2018/2939 E. , 2020/122 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, borçlu davalılar ... ve ... hakkında takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile borçlulardan ..."in dava konusu taşınmazı davalı oğlu ..."e sattığını belirterek, tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..."e dava konusu taşınmazın kardeşi ... tarafından oğlu ..."e hibe edildiğini, oğlunun taşınmaz üzerinde ev yaptığını ve orada oturduğunu, kadostro çalışmaları sırasında sehven kendi üzerine yazıldığını ancak mülkiyetin oğluna ait olması nedeni ile yeniden onun adına tescil edildiğini, mal kaçırma amaçlarının olmadığını belirtmiştir. Davalı ... vekili, aynı yönde savunma yapmıştır. Davalı ..., cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece, davalı ... ve ... arasındaki yakınlık nedeni ile satışın iyiniyetli olmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için diğer genel dava koşullarının yanında borçlunun aciz halinin var olduğunun sabit olması gerekir. Somut olayda, davacı alacaklı tarafından aciz belgesi sunulmadığı gibi, borçlu adresinde yapılmış İİK’nun 105. maddesi niteliğinde bir haciz tutanağı da bulunmamaktadır. Bu halde, ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Kabule göre ise, tasarrufun iptali davaları İİK"nun 282. maddesi gereğince borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. İptali istenilen tasarrufun borçlu tarafı davalı ... olup, diğer borçlu ... ile bir ilgisi olmadığından ... hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, onun hakkındaki davanında kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur. SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 28.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.