8. Hukuk Dairesi 2018/7575 E. , 2020/8306 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil, Tazminat
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili; müvekkilinin ... ili, ... ilçesi, 304 parsel sayılı taşınmazın tamamının maliki olduğunu, davalı Kurumun müvekkilinin müsaadesi olmadan taşınmazının altından kablo geçirdiğini ve bu durumun halen devam ettiğini, herhangi bir ücret ödenmediğini, öte yandan araziden geçirilen kablolar için yapılan kazılarda çok sayıda meyve ağacının kökünün kesildiğini, bu nedenle ağaçların zarar gördüğünü, bir kaç cm toprağın altında bulunan kablolar nedeniyle müvekkilin istediği şekilde tarlasından faydalanamadığını, çünkü biraz derin kazarsa veya sürerse davalı Kuruma ait kabloların zarar gördüğünü belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ecrimisil-kullanma bedeli olarak 500 TL, ağaçların kesilmesi nedeniyle uğranılan zarar nedeniyle de 500 TL olmak üzere toplam 1000 TL tazminatın kabloların döşendiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; bahse konu taşınmaz altından haberleşme hizmetleri için arazinin kullanım amacı zedelenmeden 15 yıl önce hat çekildiğini, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, bu işlem yapılırken 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun 12 ve 14. maddelerinden kaynaklanan yetkiyi kullandıklarını, bu maddeler uyarınca; Türk Telekomun arazi ve yolların kullanımına engel olmayacak şekilde kablo geçirme hakkının mevcut olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; dava konusu taşınmazın, 3083 sayılı Yasa uygulanarak 158 ada, 9 ve 11 nolu parsellere ayrıldığı, kabloların geçtiği hattın 158 ada 11 nolu parsel içinde kaldığı, keşifte dinlenen tanık beyanlarına göre; kabloların döşenmesi sırasında ağaçların zarar gördüğü belirlenmiş, ancak söz konusu kabloların 1996 veya 98 yıllarında geçirildiği bu haliyle Borçlar Kanunu’nun 72.maddesine göre haksız fiilden kaynaklanan, ağaçlarda meydana gelen zararın 10 yıllık zamanaşımı nedeniyle istenemeyeceği değerlendirilerek maddi zarar talebi reddedilmiş, öte yandan 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun 12 ve 14. maddeleri uyarınca davalı şirketin, mülkiyet hakkını kısıtlamamak, istifadeyi engellememek ve zarar vermemek kaydıyla telefon ve telgraf nakillerine ilişkin kablo döşeyebilme yetkisi bulunduğu belirtilerek ecrimisil yönünden de ret kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, ecrimisil ve maddi tazminat istemlerine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden; dava konusu ... ilçesi 304 parsel sayılı taşınmazın, 158 ada 9 parsel ve 158 ada 11 parsele ayrıldığı, dava konusu 158 ada 11 parsel sayılı kabloların geçtiği tarla niteliğindeki taşınmazda davacının tam malik olduğu, kabloların 1998-1999 yıllarında geçirildiği, kabloların geçirildiği sırada tarlada bulunan ceviz ağaçlarının kesildiği anlaşılmaktadır.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2. Davacı vekilinin ecrimisil yönünden temyiz itirazlarına gelince;
Kablonun davalı Kurumca taşınmazdan geçirildiği tarihte yürürlükte bulunan 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu"nun 12 ve 14. maddelerine göre davalı ... Telekomun arazi ve yolların kullanımına engel olmayacak şekilde kablo geçirme hakkı mevcuttur. Hal böyle olunca; davacının dava dilekçesinde toprağın altından geçen kablolar nedeniyle taşınmazından istediği gibi faydalanamadığını, süremediğini, kazamadığını belirtmesi karşısında bu hususun keşfen tespit edilmesi, davalı Kuruma ait kabloların dava konusu taşınmazın kullanımına engel teşkil ettiğinin belirlenmesi durumunda ise, davalının süresinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunduğu da gözetilerek dava tarihinden geriye doğru beş yıllık dönem için ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda davacı vekilinin (2) numaralı bentte belirtilen temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, REDDİNE, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.