12. Ceza Dairesi 2016/519 E. , 2016/5256 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK"nın 62, 51/1-3, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet.
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
... Müze Müdürlüğü"ne yapılan Üçtepeler mevkiinde bulunan lahitlere kasıtlı olarak zarar verildiğine dair ihbar üzerine, Müze Müdürlüğü görevlilerince, ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 22.11.2010 tarih ve 4547 sayılı kararıyla 1. derece arkeolojik sit alanı ilan edilen bölge içerisinde yer alan, ... ili, ... ilçesi, Doyran mahallesi, Üçtepeler mevkiinde bulunan ve 24.02.2015 tarihinde hayatını kaybetmesi nedeni ile hakkında görülen davanın düşmesine karar verilen ..."ın kullanımında olan 2B statüsündeki Hazine arazisinde, iş makinesi marifetiyle zemin düzleştirilmesi yapılabilmek için 1 adet sağlam lahit mezarın kırılıp parçalara ayrıldığının, önceden kırılmış olan 4 adet lahit parçalarının ise kırılarak küçük parçalara ayrıldığının ve toprak altına gömüldüklerinin tespit edildiği, olay hakkında başlatılan soruşturma sonunda, araziyi kullanan ve iş makinesi ile zemin düzleştirmesini yaptıran kişi olduğu tespit edilen Hakkı Karadağ ile iş makinesi operatörü olan sanık ... hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar sanık ... verdiği ifadelerinde, bir suç kastının olmadığını ve üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiş ise de; bölgenin sit alanı ilan edildiği tarihin 22.11.2010 olduğu ve bu kararın mahallinde mutat vasıtalarla ilanının yapıldığı, ayrıca davaya konu lahitlerden bir tanesi olan sağlam lahite ait olay öncesi fotoğrafının incelenmesinden, lahitin kültür varlığı olduğunun kolaylıkla anlaşılabilecek bir görüntüsünün olduğu kanaatine varılabildiği, böylece sanığın verdiği ifadelerin, ceza almaktan kurtulmaya yönelik olduğu ve hayatın normal akışı karşısında inandırıcı olmadığı, Müze Müdürlüğü raporu ve 26.04.2012 tarihli olay yeri keşfine iştirak eden arkeolog bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere, korunması gerekli kültür varlıkları olan lahitlerin telafisi mümkün olmayacak şekilde zarar gördükleri ve sanıkların eylemlerinin sabit olduğu, tüm bu nedenlerle sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesinde bir aykırılığın bulunmadığı anlaşılmakla,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, bu nedenle beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının yanında belirlenen 5 birim gün karşılığı adli para cezasının, TCK"nın 52/2. maddesi uyarınca bir gün karşılığı olan miktarının tayin edilmesi ve sonuç adli para cezası miktarının belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi suretiyle, TCK"nın 52/1. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün 1. bendinin 2. parağrafından sonra gelmek üzere, “TCK"nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.