15. Ceza Dairesi 2017/2127 E. , 2018/2412 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 1- TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52/2-4, 53 maddeleri
2- TCK"nın 204/1, 62, 53, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar ... ve ... müdafii ile sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklardan ...’nun keşidecisi kardeşi ...’nun...’e ait 20.000TL.lik çeki, çek keşide etme yetkisi olmamasına rağmen imzalayarak, sanık ...’nun rızası ile ... kaşesi bulunan sanık ...’ye verdiği, ...’nin de ... ile birlikte kalebodur alma karşılığında çeki katılan ...’ın yetkilisi olduğu ...’e verdikleri, çekin daha sonra ...’ten, ...Yapı Ticaret’e geçtiği, ancak .... Yapı tarafından çek bankaya sorulduğunda karşılığı olmadığının öğrenilmesi sonucu kargo ile geri gönderildiği, ... ve ...’ın çekin kargoda olduğunu öğrenmeleri ile kargo fişini ...’in, sanık ...’nun adını yazıp, imzalayarak çeki geri aldığı, çekin arkasında ... cirosu ve .... Yapı’nın ‘İptal’ edilerek, çekin ... tarafından ... cirosu üzerine ...’in cirosu da alındıktan sonra sanık ...’a ve oradan da ....’a geçtiği, ..... cirosu da iptal edilerek sanık ... tarafından Kdz Ereğli 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/914 Esas sayılı dosyasından sanık ..., ... ve ... hakkında icra takibi yapıldığı, ancak icra takibinin tamamen ...’e yönelik devam ettirildiği, araçlarına, banka ve tapu kayıtlarına haciz konulduğu, bu şekilde sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
Dolandırıcılık suçunda unsur olan hilenin, gerçek kişiye yöneltilmesi ve hataya düşülerek onun veya bir başkasının mal varlığı aleyhine, sanığın kendisine veya başkalarının yararına haksız bir menfaat sağlaması gerekmekte olup somut olayda; sanık ...’nun hazırlıkta alınan ve kovuşturma aşamasında tekrar ettiği beyanında"Ben kardeşim ... ile birlikte.... Ticaret"in ortağı olduklarını, Türkiye Finans Katılım Bankası....Şubesi"ne ait .... no"lu çeki boş olarak daha önce ödeyemediği çeklerine istinaden ... isimli şirketin yetkilisi ..."ye bu çek ile birlikte toplam 5 çek verdiğini, çeki bizim bilgileri dışında doldurup katılan ... Ticaret"e geçtiğini beyan etmesi, sanık ...’nun da bahse konu çeki ... isimli şirketin temsilcisi olan ..."ye kendisinin ödeyemediği eski çekleri iade etmeleri koşulu ile ..."ye verdiğini ifade etmesi, bir kısım sanıklar ile katılanın sanıklar ... ve ...’nu tanımadıklarını ve çeki ondan almadıklarını beyan etmeleri, sanık ...’ın da aşamalarda değişmeyen ısrarlı savunmalarında, suça konu çeki yapmış olduğu ticari iş karşılığında kendisine ...’den et satışı karşılığında, komşusu olan .... Yapı Ltd Şti"nin sağlam bir esnaf olması nedeniyle çekin sağlam olduğunu düşünerek aldığını, daha sonra hayvan aldığı ...."a bu çeki ciro ederek verdiğini,....’ın çekin ödenmediğini söylemesi üzerine...."ın parasını nakden ödediğini ve çeki iade aldığını belirtmesi ve ...’le gerçekleşen satışa dair belgeler sunması karşısında; gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; sanıklar ... ve ...’ nun savunmalarında ...’ye ilk olarak verdiklerini belirttikleri çeklerin akibetlerinin araştırılması, buna dair bilgi, belge ve kayıtların dosyaya konulması, sanıkların hangi aşamada kime karşı dolandırıcılık suçunu işlendiklerinin tespiti halinde ise Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için sonradan hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı dikkate alınarak, çekin önceden doğan borca karşılık verilip verilmediğinin araştırılması, yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, mağdurun önceden verdiği açık ya da örtülü rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde mağdura zarar vermek bilinci bulunmayacağından kastın varlığının ileri sürülemeyeceği, bu rızaya dayanarak başkasının imzasını atan kimsede suç kastının varlığının kabul edilemeyeceği, bu itibarla sanık ...’nun kardeşi olan diğer sanık ... adına keşide ettiği başka çeklerin olup olmadığının ilgili banka şubelerinden sorulması, sanık ...’ın çeki verdiği ve parasını nakden ödediğini iddia ettiği....’ın kimlik ve adres bilgileri tespit edilerek, duruşmalara tanık sıfatıyla çağrılması, sanığın savunmasında belirttiği iddialar doğrultusunda beyanlarının alınması, bu şekilde eksik olan hususların tespitinden sonra sonucuna göre sanıkların suç kasıtlarının bulunup bulunmadığı ve atılı suçların unsurlarının oluşup oluşmadığı belirlenerek, sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümlerin tesisi,
Kabule göre de;
Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hükümler verilirken 5237 sayılı TCK"nın 158/1-f-son maddesi gereğince hükmolunacak hapis cezasının üç yıldan, adli para cezasının ise elde edilen haksız menfaatin iki katından az olamayacağının düzenlenmesine rağmen, temel cezanın 2 yıl hapis ve 100 gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenip, aynı sayılı TCK’nın 158/1-son maddesine göre sanıkların 3 yıl hapis ve 40.000 TL nin gün karşılığı olan 2000 gün adli para cezası ile cezalandırılması ve ardından TCK nın 62. ve 52/2 maddelerinin tatbiki ile 2 yıl 6 ay hapis ve 1666 gün adli para cezasına, sonuç itibariyle 2 yıl 6 ay hapis ve 33.320 TL. adli para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup, sanıklar ... ve ... müdafii ile sanık ...’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 09/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.