12. Ceza Dairesi 2016/3063 E. , 2016/5254 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK"nın 62, 51/1-3, 52/2, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet.
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
... 1 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 07.05.1992 tarih ve 3683 sayılı kararıyla 1. derece doğal sit alanı olduğu kabul edilen ... ili, ...ilçesi, ... köyü, Kocadere mevkii, 130 ada, 1 sayılı parselde yer alan ve tapuda sanık adına kayıtlı olan 108 numaralı dubleks binada, ... İl Özel İdaresi görevlilerince 20.10.2011 tarihinde yapılan denetimde, sanık tarafından izin alınmadan nitelikli tadilatların yapıldığının, projesinde çiçeklik olarak gözüken yere pvc malzemeden kapalı deponun yapıldığı, yine binaya pvc ve cam malzemeden yapılmış, üzeri kapalı terasın, pvc ve cam malzemeden yapılmış ve üzeri kiremit ile kaplı balkonun, arka cepheye üzeri kiremitle kaplı sundurmanın, üst terasa da 1.15x2.15 metre ebatında duvarın yapıldığının tespit edildiği, fiziki ve inşai müdahale niteliğindeki bu uygulamaların sanık tarafından, binanın satın alındığı 10.08.2010 tarihinden sonra yaptırıldığının belirlenmesi üzerine, sanık ... hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, olay yerinde yapılan 18.03.2013 tarihli keşfe iştirak eden inşaat mühendisi ve fen bilirkişisinden alınan raporlardan anlaşılacağı üzere, 1. derece doğal sit alanı içerisinde yer alan binada, sanık tarafından inşai müdahale niteliğinde izinsiz uygulamaların yapıldığı, yapılan bu uygulamalar için ilgili Koruma Kurulu"ndan alınmış bir iznin bulunmadığı, her ne kadar sanık verdiği ifadelerinde, davaya konu uygulamalar için izin alınması gerektiğini bilmediğini beyan etmiş ise de; davaya konu yer tek yapı ölçeğindeki kültür veya tabiat varlığı olmayıp, 1. Derece doğal sit alanı kabul edilen bölge içerisinde yer aldığı, bu nedenle somut olayda
sit alanı kabulü kararının ilgililerine tebliği zorunluluğundan bahsedilemeyeceği, sanığın bu yerin sit alanı kabul edilen bölge içerisinde yer aldığını bildiğinin kabul edilebilmesi için taşınmazın tapu kaydında koruma kararına ilişkin şerhin bulunmasının, şerh de yoksa koruma kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilmiş olmasının yeterli olduğu, bölgenin doğal sit alanı olarak kabul edildiği kararın mahallinde ilgili belediye tarafından 05.05.2000 tarihinde mutat vasıtalarla duyurusunun yapıldığı ve buna dair tutanakların dosya kapsamında bulunduğu, sanığın da suça konu yerde ikamet ettiği, böylece izinsiz uygulamaların yapıldığı yerin sit alanı ilan edilen bölge içerisinde yer aldığının sanık tarafından bilindiğinin kabul edilmesi gerektiği, tüm bu nedenlerle sanığın eylemlerine uyan 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetine karar verilmesinde bir aykırılığın olmadığı anlaşılmakla,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, üzerine atılı suçu işlemediğine, bu nedenle beraatine karar verilmesi gerektiğine, katılan vekilinin ise sanığa verilen cezanın yetersiz olduğuna ve lehe hükümlerin uygulanmaması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 30.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.