12. Ceza Dairesi 2016/3740 E. , 2016/5252 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma ve alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçlarından sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 89/4, 22/3 ve 179/2-3. Maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay hapis ve 6 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 58/6. maddesi uyarınca cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair, .... Asliye Ceza Mahkemesinin 13/04/2015 tarihli ve 2014/65 esas, 2015/254 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Sanığın olay tarihinde alkollü vaziyette sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı araç ile park halindeki katılan Mustafa Yaşar"ın aracının etrafında bulunan mağdurlara çarparak yaralanmalarına sebebiyet verdiğinden bahisle trafik güvenliğini tehlikeye sokmak ve taksirle yaralama suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 03/12/2007 tarihli ve 2007/17304 esas, 2007/16116 sayılı ilâmı ile Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 04/06/2007 tarihli ve 2007/5515 esas, 2007/4897 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayımızda ise birden fazla kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, bir suçtan dolayı sanığın bir kez cezalandırabileceği, taksirle yaralama suçundan sanığın cezalandırılmasına karar verildiği, aynı eylem nedeniyle bir de trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan sanığın aleyhine olacak şekilde ikinci kez cezalandırılmayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 21.01.2016 gün ve 94660652-105-35-15182-2015-1766/6282 sayılı yazılı istemlerine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.02.2016 gün ve 2016/57612 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Oluşa ve mahkemenin kabulüne göre, yönetimindeki otomobille, açık havada, gece vakti, aydınlatması bulunan, iki yönlü, bölünmemiş ve 13 metre genişliğindeki yolda seyir halindeyken, aracının hakimiyetini kaybederek yol dışına çıkan ve önce park halindeki bir araca, sonra yaya mağdurlara çarpıp, birden fazla kişinin yaralanmalarına neden olan ve olaydan 20 dakika sonra 71 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak, tehlike suçunun meydana gelen netice ile zarar suçuna dönüşmüş olması karşısında, sanığın yalnızca taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ise hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, aynı eylemden dolayı sanık hakkında hem taksirle yaralama hem de trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulmasında isabet görülmemiş olup;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, .... Asliye Ceza Mahkemesinin 13.04.2015 tarihli ve 2014/65 esas, 2015/254 sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, CMK"nın 309/4-d maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dolayı TCK"nın 179/3-2, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyetine ilişkin kararın hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine, “Yapılan yargılama sonunda, sanığa taksirle yaralama suçundan mahkumiyet kararı verilmesi karşısında, aynı eylemden dolayı sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm verilmesine yer olmadığına” ibaresinin ilave edilmesine, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dolayı sanığa hükmedilen 6 ay hapis cezasının ÇEKTİRİLMEMESİNE, hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.