Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/6087 Esas 2017/12005 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının maliki olduğu motorsikletin trafik sigortacısı olduklarını, aracın ehliyetsiz sürücü idaresindeyken karıştığı kazada ölen karşı araç sürücüsü ..."ın yakınına 25.127,84 TL. destekten yoksun kalma tazminatı ödediklerini, davalıya ait sigortalı aracın ehliyetsiz sevki nedeniyle davalıya rücu hakları bulunduğunu, ödedikleri bedelin rücuen tahsili için başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek davalının takibe itirazının iptalini ve % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ..., kaza yeri ve kendisinin ikamet adresi olması hasebiyle icra takibinde yetkili yerin ... olduğunu, davanın ve takibin yetkisiz yerde açıldığını, kendisine ait araç oğlunun kullanımındayken kazayı yapan ... tarafından zorla alındığını ve yarış yaparken kazanın gerçekleştiğini, kazada kendisinin kusuru ve sorumluluğu olmadığını, davacı ihtarda bulunmadan ödeme yaptığı ve temerrüde düşürülmediğinden takip öncesi işlemiş faizden sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davalının icra takibine yönelik itirazının iptaline ve takibin devamına; asıl alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davalıya ait motorsikletin kaza anındaki sürücüsü olan ..."ın davalının oğlu ile arkadaş olduğu ve aracı bu sebeple kullandığı, aracın bu sürücü tarafından zorla alındığına dair cezai herhangi bir işlemin sözkonusu olmadığı, kaza anındaki araç sürücüsünün ehliyetsiz olduğunun dosya kapsamı ile sabit olduğu gözetildiğinde, davacı sigortacının sigortalısı olan davalıya rücu şartlarının tekemmül ettiğinin kabulünde bir usulsüzlük bulunmamasına; sigortalı davalının kazanın oluşumunda kusurlu olup olmamasının, rücu yönünden herhangi bir etki ve öneminin bulunmamasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.317,49 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 25/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.