Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: A) Sanık ... hakkında verilen beraat kararının temyizinde; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; TCK 37/1 gereğince; “Suçun işlenmesini sağlayan hareket üzerinde hakimiyet kuran herkes fail olarak sayılabilir. Hareket üzerinde hakimiyet kurmak, birlikte irtikap etme şeklinde gerçekleşebileceği gibi, zımni veya açık bir iş bölümüne dayalı olarak hareket etmeyi de kapsar. Bu anlamda suçu sonuçlayan hareketi yapmayan, fakat bir başkasının bu hareketi yapması için gerekli ortamı hazırlayanlardan her birisi de fail sayılacaktır.” Somut olayda sanık ...’nın kovuşturma aşamasında alınan beyanında; ...’dan yola çıkarak sanık ... ile...’nda bulunan söz konusu konuta birlikte gittiklerini ifade etmesi, sanık ...’nin de bu beyanı doğrulaması ayrıca çilingir olan tanık ...’un aşamalardaki beyanında sanık ...’ın, kendisinin kapıyı açması için sanık ... ile beraber yanına geldiklerini, kendisine avukat olduğunu, arkadaşının yurtdışında ikamet ettiğini ve anahtarını orada kaybettiğini söylediğini belirtmesi karşısında; Mahkeme tarafından her ne kadar; sanık ...’nın aşağıda kalarak eve çıkmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmiş olsa da; sanığın, diğer sanık ...’nin yanında bulunarak irade birliği içinde aynı kasıtla suçun icrasına iştirak ettiği anlaşıldığından; mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı, Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, B) Sanık ... hakkında verilen beraat kararının temyizinde ise; Mahkemeye gelmeyen sanık ... hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak düzenlenen CMK"nın 193/2. maddesinin, dosyada mevcut deliller kapsamında yapılacak incelemede, sanığa yüklenen fiilin suç oluşturmayacağının açıkça anlaşılması durumunda uygulanabilmesi ve somut olay bakımından ise böyle bir durumun söz konusu olmaması karşısında, sanık ..."un yöntemince sorgusu yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, sanığın beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı, Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, sair yönler incelenmeksizin, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/12/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.