13. Hukuk Dairesi 2014/1449 E. , 2014/18881 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa 1. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2013
NUMARASI : 2011/825-2013/488
Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan satın aldığı taşınmazda ayıplı işler bulunması nedeniyle Tüketici Hakem Heyetine başvurduğunu ve 5000 TL nin ödenmesine karar verildiğini, bu miktarın tahsili için başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini bildirerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabullü ile,4.145 TL üzerinden itirazın iptaline,bu miktar üzerinden % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş,hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıdan satın aldığı dairedeki ayıplı işlerin bedelinin ödetilmesi için Tüketici Hakem Heyetine 22.10.2012 tarihinde başvurduğunu ve 11.4.2011 tarihli Hakem Heyeti kararı ile 5000 TL nin ödenmesine karar verildiğini,bu miktarın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi için eldeki davayı 8.9.2011 tarihinde açmıştır.Davalı tarafça,davacının taşınmazı 2006 yılında teslim aldığını, bir kısım imalatın zamanla eskidiğini, bir kısmının kullanım hatası olduğunu, bunlar için zamanında ayıp ihbarında bulunulmaması nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur.
4077 sayılı Kanunun 4.maddesinin 2.fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 198. maddesi uygulanacaktır. Borçlar Kanununun 198. maddesine göre, alıcı, teslim aldığı malı örf ve âdete göre, imkân hâsıl olur olmaz muayene etmek ve satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda adi bir muayene ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp mevcut olup da, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da derhal satıcıya ihbar etmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. BK’nun 198. maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakılacak olursa; Mahkemece, uzman bilirkişi veya kurulu aracılığı ile mahallinde inceleme ve araştırma yapılmak suretiyle, davacının bildirdiği ayıpların gizli yada açık ayıp olup olmadığı konusunda bir belirleme yapıldıktan sonra, dava konusu taşınmazın ne zaman teslim edildiği de gözetilerek davacının ayıplar için süresinde ihbar yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği hususları üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.