1. Hukuk Dairesi 2014/18312 E. , 2014/19985 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : DİKİLİ SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2014
NUMARASI : 2014/156-2014/242
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir.
Mahkemece, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, anılan karar Dairece ,""...mahkemece kısa kararda davanın kabulüne, gerekçeli kararda davanın kısmen kabulüne denilmek suretiyle kısa karar ile çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir. Öte yandan, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği, halde bozma ilamı içeriğine uygun olarak hüküm oluşturulması gerekirken, tapu kayıtlarında yer almayan kimlik bilgileri yönünden de düzeltme kararı verilmiş olması da isabetsizdir."" gerekçesine değinilerek bozulmuş, mahkemece Daire bozma kararına uyulduktan sonra, malikin baba adının düzeltilmesine ilişkin isteğin kabulüne, doğum tarihine ilişkin isteğin ise reddine karar verilmiştir.
Davacı; mirasbırakanı (annesi) Yekpare Yüksel’in 2679 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından olduğunu, tapu kayıtlarında annesi Y. Y. “H. İ.” olan baba adının “İ.” olarak, 1946 olan doğum tarihinin ise 1941 olarak yazılı olduğunu ileri sürerek, malik kimlik bilgilerinin nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesi isteği ile eldeki davayı açmıştır.
Hemen belirtmek gerekir ki; bozma kararına uyulması halinde bozma gereklerinin aynen yerine getirilmesi zorunludur. Bu durum usuli kazanılmış hakkın bir sonucu olup re"sen gözetilmesi gerektiğinde kuşku yoktur.
Ne var ki; mahkemece bozma kararına eylemli olarak uyulduğu halde, bozma ilamının gereğinin yerine getirildiğini söyleyebilme olanağı yoktur.
Şöyle ki; yukarıda açıklandığı üzere, tapu kaydında eksik yazılan malik baba adı ile dayanak belgelerde 1946 olarak geçen malik doğum tarihinin düzeltilmesi isteği ile dava açılmıştır. Ancak; Yargıtay 14. Hukuk Dairesi"nin önceki bozma ilamında belirtildiği gibi, Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesi uyarınca malikin nüfusa kayıtlı olduğu il, ilçe, mahalle, cilt no, hane no, ana adı ve doğum tarihi kütükte bulunması zorunlu olan bilgilerden değildir. Bu nedenle; malikin doğum tarihi ile kütükte bulunması zorunlu olmayan diğer nüfus bilgileri bakımından bir düzeltim kararı verilmez ise de, tapu kayıtlarında işlem yaptırılabilmesi için zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda, tapu malikinin davacının murisi ile aynı kişi olduğunun kanıtlanması halinde çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince bu yönde bir tespit hükmü kurulmalıdır.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 11.02.2013 tarihli bozma kararında bu hususlar açık bir şekilde belirtilmiş, Dairenin 27.02.2014 tarihli ilamında da Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma içeriğine uygun bir karar verilmesi gereği tekrarlanmış olmasına karşın, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararları gereği yerine getirilmemiş ve bir tespit hükmü kurulmadığı gibi, malikin baba adının düzeltilmesine ilişkin hükümde murisin nüfusa kayıtlı olduğu il, ilçe, köy, cilt no, hane no ve TC kimlik numarası gibi tapu kaydında yer alması zorunlu olmayan nüfus bilgileri ilave edilmek suretiyle düzeltim kararı verilmiştir.
Hâl böyle olunca, mahkemece önceki bozma kararında değinilen ilkeler çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, bozma gerekleri yerine getirilmeksizin yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.