23. Hukuk Dairesi 2011/4616 E. , 2012/1111 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılardan Tasfiye Halinde T. Emlak Bankası A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde yer alan davalı Tasfiye Halinde T. Emlak Bankası AŞ.’nin alacağının muvazaalı olduğunu, bu dosyadan satış istenmemesinin de bu iddiayı desteklediğini, alacağın varlığının kabulü halinde dahi, miktarının bu kadar olmadığını, genel kredi sözleşmesine dayanılarak yapılan icra takibinde, önce rehine müracaat kuralına uyulmadığını, satış istenmemesi nedeniyle haczin düştüğünü, 20.5.2004 tarihinde konulan haczin de müvekkilinin haczinden sonra konulduğunu, İİK’nun 264. maddesindeki şartlara uyulmaması nedeniyle ihtiyati haczin hükümden düştüğünü, dosya hesabının da fazla çıkartıldığını, geçersiz ve fazla faiz talep edildiğini, davalı .... Dış Tic. Ltd. Şti.’nin alacağının muvazaalı olduğunu, alacaklılardan mal kaçırmak maksadıyla oluşturulduğunu, davalı vekilinin daha önce borçlu şirketin vekaletini deruhte ettiğini, alacağın varlığının tesbiti halinde miktarının bu kadar olmadığını, tahsilatların dosyaya yansıtılmadığını, yasal süresi içinde satış istenmediğinden haczin düştüğünü, İİK’nun 264. maddesindeki şartlara uyulmaması nedeniyle ihtiyati haczin hükümden düştüğünü, dosya hesabının da fazla çıkartıldığını, geçersiz ve fazla faiz talep edildiğini ileri sürerek, davalı alacaklarının sıra cetvelinden çıkartılmasına, bu talebin kabul edilmemesi halinde, davalı hacizleri düştüğünden, davalılara ayrılan payın müvekkilinin alacağına eklenmesine, ödemelerin öncelikle müvekkiline yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Tasfiye Halinde T. Emlak Bankası AŞ. vekili, müvekkili ile dava dışı .... Denizcilik Nakl. ve Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesine, dava dışı borçlu... tarafından kefil sıfatıyla imza konulduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle asıl borçlu ve kefiller aleyhine takibe girişildiğini, alacağın gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını, takibin iptaline yönelik olarak borçlu tarafından yapılan şikayetin kabulüne dair İcra Mahkemesi kararının, Yargıtay’ca bozulduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı.... Fuels Dış Tic. Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin, dava dışı .... Denizcilik Nakl. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait... Bey isimli gemiye yakıt sattığını, borçlu şirketin eleman sayısını arttırmak ve sair rüçhanlı alacakları kabartmak suretiyle alacağın tahsilini imkansız hale getirmesi üzerine eldeki takibe girişildiğini, alacağın gerçek olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalılardan Davalı Tasfiye Halinde T. Emlak Bankası AŞ.’nin ... Denizcilik Nakl. ve Tic. Ltd. Şti.’ne 200.000,- USD tutarlı kredi verdiği, adı geçen firmanın cari hesap yönünden 04.11.1999 tarihi itibariyle bankaya 224.288,99 USD borçlu olduğu, satışı yapılan taşınmaz üzerindeki 22.08.2000 tarihli haczin İİK.’nun 106 ve 110. maddeleri gereğince düştüğü, ilk haczin ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2002/9546 sayılı dosyasında uygulanan haciz olup, ... 13. İcra Müdürlüğü"nün 2000/12907 sayılı dosyasından uygulanan sonraki haczin bu hacze aynı derecede iştirak koşullarını taşımadığı, sıra cetvelinin ilk haczin uygulandığı ... 2. İcra Müdürlüğü dosyasından yapılmasının gerektiği, davalılardan . .... ... Dış Tic. Ltd. Şti."ne ait kayıtlarda bedeli paylaşıma konu taşınmaz maliki.... ile ilgili bir kaydın bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalılardan Tasfiye Halinde T. Emlak Bankası AŞ. vekili temyiz etmiştir.
1- Tarafların tüm delilleri toplanıp, inceledikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HUMK"nun 388 nci (HMK"nun 298/3 ncü) maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hüküm sonucunu HUMK"nun 389 ncu (HUMK"nun 294/3"ncü) maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada HUMK"nun 381/son (HMK"nun 294/4 ncü) fıkra hükmüne dayanılarak zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucu tutanağa geçirilip, tefhim edilmekle, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
İşte bu gibi hallerde, HUMK"nun 389 ncu (HMK"nun 294/3 ncü) maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyeti ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olarak gerekçeli kararın yazılması zorunludur. HMK"nun 298/2"nci maddesi gereği gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Mahkeme gerekçesinde davanın kabulü sonucunu doğuracak değerlendirmeler yapılmış fakat hüküm fıkrasında davanın reddine karar verilmiştir.
Gerekçe ile hüküm arasındaki bu çelişki nedeniyle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararı bozulmalıdır.
2- Tasfiye Halinde T. Emlak Bankası AŞ.’nin temyiz itirazına gelince, İİK’nun 40. maddesi uyarınca kararın bozulması ile takip muameleleri olduğu yerde durur. Bu durma, aynı Yasa’nın 106 ve 110. maddeleri anlamında da sonuç doğurur. Tasfiye Halinde T. Emlak Bankası AŞ.’nin alacaklı olduğu takip dosyası hakkında borçlu tarafından iptal amacıyla şikayet yoluna başvurulmuş, verilen kabul kararının bozulmasından sonra İcra Mahkemesi"nce şikayetin reddi kararı verilmiştir. Bu durumda mahkemece, adı geçen davalının haczinin düşüp düşmediği konusunda, belirtilen ilkeler göz önünde tutularak bir değerlendirme yapılması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1 no"lu bentte açıklanan nedenle, hükmün davacı yararına, 2 no"lu bentte açıklanan nedenle de hükmün davalı Tasfiye Halinde T. Emlak Bankası A.Ş. yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.