4. Hukuk Dairesi 2020/695 E. , 2020/3720 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 02/08/2011 gününde verilen dilekçe ile trafik kazasına bağlı yaralanma nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12/04/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazasına bağlı yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; olay tarihinde müvekkilinin, yolcu olarak bulunduğu dava dışı sürücü Mesut Özdemir"in sevk ve idaresindeki aracın, davalı idarenin sorumlu olduğu kara yolunda kaza yaptığını, kaza nedeniyle malul olacak şekilde yaralandığını, kazanın davalı idarenin kusurlu yol çalışması nedeniyle meydana geldiğini belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalıya usulünce tebligat yapılmış, ancak cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
a-Davacı vekili, 17/04/2014 tarihinde verdiği ıslah dilekçesi ile 40.000 TL değerinde açtığı kısmi davayı bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah ettiğini ve dava değerini 43.068,95 TL’ye çıkarttığını beyan etmiştir. Akabinde 27/12/2017 tarihinde bu kez değer artırma dilekçesi olarak adlandırdığı ikinci bir dilekçe ile 43.068,95 TL olan dava değerini ek bilirkişi raporu doğrultusunda arttırarak 59.654,07 TL’ye çıkarttığını belirtmiş, HMK’nın "Belirsiz Alacak Davası" başlıklı 107. maddesi gereğince değer artırım taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. Dava 1086 sayılı HUMK’nın yürürlükte olduğu 02/08/2011 tarihinde açılmış olup o tarihte belirsiz alacak davası bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının 27/12/2017 tarihinde verdiği ve değer artırma dilekçesi olarak adlandırdığı dilekçe bir miktar açıklama dilekçesi olmayıp ikinci ıslah dilekçesidir. 6100 sayılı HMK’nın 176. maddesinin (2). fıkrası “aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.” hükmünü amirdir.
Anılan yasal düzenleme karşısında mahkemece 27/12/2017 günlü ikinci ıslah dilekçesi ile arttırılan maddi tazminat miktarına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir.
b-Öte yandan, dosyanın incelenmesinde; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığınca davaya konu trafik kazası nedeniyle davacı ...’a 10/11/2004-13/01/2006 tarihleri arasında geçici iş göremezlik ödeneği ödendiği, yine aynı kurum tarafından davacıya peşin sermaye değerli sürekli iş göremezlik geliri bağlandığı, akabinde sürücü ... tarafından ...Sigorta AŞ (... Sigorta) ve Karayolları Genel Müdürlüğüne rücuen tazminat davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda ...1. İş Mahkemesinin 2007/922 Esas ve 2009/716 Karar sayılı ilamı ile 66.163,04 TL peşin sermaye değerli gelir ile 4.634,38 TL geçici iş göremezlik ödeneğinin rücuya tabi olduğuna, anılan miktarların davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacı kuruma verilmesine karar verildiği, kararın Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 13/10/2011 tarihli ilamı ile kesinleştiği, ... 9. İcra Müdürlüğünde 2011/4317 Esas numarası ile icra takibi yapıldığı, 57.909,60 TL’nin Karayolları Genel Müdürlüğünden, 67.903,20 TL’nin ise ... Sigorta A.Ş’den tahsil edildiği, kurumun peşin sermaye değerli alacağının kalmadığı şeklinde bildirimde bulunulduğu anlaşılmaktadır.Dosya kapsamında, mahkemece hükme esas alınan aktüerya hesap bilirkişisi ...’un 25/12/2017 tarihli ek raporunda davacının talep edebileceği maddi tazminat iki farklı seçenek halinde hesaplanmış olup, ilkinde davacının geçici iş göremezlik süresi ve maluliyet oranına göre hesaplanan tazminattan Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından rücu edilen peşin sermaye değeri düşülmüş, ikinci seçenekte ise düşülmemiştir.Şu durumda; ... 1. İş Mahkemesinin 2007/922 Esas ve 2009/716 Karar sayılı dosyasında Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ve sürekli iş göremezlik gelirinin rücuen tazmini için açılan davanın anılan Kurum lehine sonuçlanmış olduğu, bu kapsamda davacıya ödenen ve rücuen tazmine konu edilen tutarın davacının talep edebileceği toplam tazminattan mahsubunun gerektiği gözetilerek buna göre mahkemece, yukarıda bahsi geçen 25/12/2017 tarihli ek raporun ilk seçeneğinde hesaplanan miktara hükmedilmesi gerekirken, aynı raporun ikinci seçeneğinde mahsup yapılmadan hesaplanan miktara hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2-a) ve (2-b) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen sebeplerle reddine 04/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.