1. Hukuk Dairesi 2014/9216 E. , 2014/19908 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar ve davalı-davacı Hazine tarafından yasal süre içerisinde duruşmalı temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, Duruşma isteğinin değerden reddiyle gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl ve birleşen dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, asıl ve birleşen dava ile asli müdahilin davasının kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ...’in, maliki olduğu kadastral 8 parsel sayılı taşınmazda davalı ... tarafından 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulamasının ... 2. İdare Mahkemesinin 1992/330 Esas, 1995/709 Karar sayılı ilamı ile iptal edildiğini, imar uygulamasının iptali nedeniyle taşınmazın eski haline dönüştürülmesi için yaptığı başvurudan sonuç alamadığını ileri sürerek asıl davayı açtığı, müdahale talebinde bulunan ...’nun 05.01.2001 ve 22.10.2001 tarihli asli müdahale dilekçeleri ile kadastral 81 ada 33 parsel sayılı taşınmaz yönünden aynı talepte bulunduğu, birleşen mahkemenin 2000/197 Esas ve 2001/29 Karar sayılı dava dosyasında ise, Davacı Hazine’nin mülkiyeti Hazine’ye ait kadastral 81 ada 10 parsel sayılı taşınmaz yönünden aynı iddia ile tapu iptal ve tescil talebinde bulunduğu, davalı ... tarafından yapılan ve 04.08.1986 tarihinde tapuya tescil edilen imar uygulaması ile 8 parsel sayılı taşınmazın maliki davacı ... adına 1500 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tamamının, 1500 ada 5 parselin ise 453/2400 payının tescil edildiği, bu taşınmazlardan 1500 ada 4 parselin hükümden sonra intikal ve satış işlemlerine konu edildiği ve son olarak 23.10.2008 tarihinde dava dışı ... adına satış işlemi ile tescil edildiği, birleşen davanın davacısı Hazine adına kayıtlı 81 ada 10 parselin ise anılan imar uygulaması sonucunda 1500 ada 2,3,5,6,11,12 ve 1501 ada 3 ve 4 parsellere dönüştüğü , bu taşınmazlardan 1500 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 1820/2400 payının yargılama sırasında 31.01.2005 tarihinde birleşen davada husumet yöneltilmeyen ... adına tescil edildiği, ayrıca 1500 ada 12 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından ...’e ait payın yine yargılama sırasında 18.01.2005 tarihli intikal işlemi ile dava dışı ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş 1086 Sayılı HUMK.nun 186.maddesinde (6100 Sayılı HMK’nun 125. maddesi) dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. 6100 Sayılı HMK’nun 125/2. maddesinde; dava açıldıktan sonra davacı, dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde; devralmış olan kişinin, görülmekte olan davada davacının yerine geçeceği ve davanın kaldığı yerden devam edeceği hükmüne yer verilmiştir. Anılan hüküm, kendiliğinden (re’sen) gözetilmesi gekeren bir usul kuralıdır.
Somut olaya gelince, davacı ...’in maliki olduğu çekişme konusu 1500 ada 4 parsel sayılı taşınmazın hükümden sonra intikal ve satış işlemlerine konu edilerek son olarak 23.10.2008 tarihinde dava dışı ...’a satış suretiyle temlik edilmiş olduğu anlaşılmakla yukarıda açıklanan usul hükmü uyarınca işlem yapılmamış, ayrıca birleşen davaya konu 1500 ada 6 ve 1500 ada 12 parsel sayılı taşınmazlarda yargılama sırasında meydana gelen mülkiyet değişiklikleri gözetilerek tüm kayıt maliklerinin davada yer alması ve taraf teşkili eksiksiz sağlanmamış ve anılan usulü eksiklikler giderilmemiştir.
Öte yandan; asli müdahalenin bağımsız hak talebini içeren bir dava olduğu ve harçlandırılması gerektiği gözetildiğinde, herhangi bir harç yatırmadan kadastral 81 ada 33 parsel sayılı taşınmaz yönünden asli müdahale yolu ile talepte bulunan ...’nun usulüne uygun müdahale talebi bulunmadığı nazara alınmaksızın talebinin kabul kapsamına alınmasıda doğru değildir.
Kabule göre de; ... 2. İdare Mahkemesinin 1992/330 Esas, 1995/709 Karar sayılı ilamı ile çekişme konusu taşınmazlarla ilgili olarak davalı belediyece yapılan imar uygulamasının iptal edildiği, bu kararın 16.6.1997 tarihinde kesinleştiği ve imar parsellerinin dayanağını teşkil eden idari işlemin iptali nedeniyle kadastral parselin mülkiyet ve geometrik yönden ihyasına karar verilmesi gerekeceği gözetildiğinde, asıl ve birleşen dava yönünden harita mühendisi sıfatını haiz bilirkişiden imar öncesi ve sonrası mülkiyet durumunu yansıtan gerekçeli ve denetime elverişli rapor temin edilerek karar verilmesi gerekirken, hüküm vermeye elverişli olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek eksik inceleme ile karar verilmiş olması da isabetsizdir.
Davalı-Davacı Hazine ve bir kısım davalıların temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.