17. Hukuk Dairesi 2015/5565 E. , 2017/11966 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin meydana gelen tek taraflı kazada öldüğünü, kaza tespiti tutanağında "... Köyü köprüsünün yapım, bakım ve onarımından sorumlu kuruluşun aracın düştüğü kısımda köprünün korkuluklarının olmamasından dolayı" kusurunun bulunduğunun tespit edildiğini, ölümlü trafik kazasının meydana geldiği köprü girişinde, yolda münferit çukurların olduğu, köprünün sağ tarafında korkuluğun bulunmadığı, yol sorununa ait işaretlemelerin olmadığı, yol bakım ve onarımının tekniğine uygun olarak yapılmadığı, kazanın bu sebepten dolayı meydana geldiğinin anlaşıldığını açıklayıp 15.000,00"er TL manevi tazminat ile 5.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kusuru, hasarı kabul etmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, davalı idare aleyhinde yol bakım çalışması nedeniyle gerekli işaretlemeleri, akım ve onarımının tekniğine uygun olarak yapmaması sebebine (hizmet kusuruna) dayanılarak açılan tazminat istemine ilişkindir.
Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davanın o hukuk sistemine dahil yargı haklarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel şartlarından olup mahkemece resen dikkate alınması gerekir.
Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü davalı idareye 2918 sayılı KTK"nun 7/a maddesinde; karayollarında mal ve can güvenliği yönünden gerekli işaretlemeleri yaparak önlemleri almak ve aldırma görevleri verilmiş bulunmaktadır. Bu görevin 2918 sayılı yasada verilmiş olması bunun ihlali nedeniyle oluşacak zarardan dolayı idarenin Özel Hukuk hükümlerine tabi olacağı sonucunu doğurmaz. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir. Esasen 2918 Sayılı Yasanın hukuki sorumluluğa ilişkin 85. v.d. maddelerinde araç işletenin sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
Dosya kapsamına göre, aynı konuda ... İdare Mahkemesince 2013/214 Esas – 2013/168 Karar sayılı, 05.03.2013 tarihli karar ile adli yargı yolunun görevli olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık Mahkemesi Kanunu"nun 19. maddesinde “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler. Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Bu durumda mahkemece, idari yargının görevli olduğu nazara alınarak Uyuşmazlık Mahkemesi kanunu"nun 19. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken işin esasına girilerek yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 21/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.