23. Hukuk Dairesi 2011/2184 E. , 2012/1083 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın feragat nedeniyle karar kesinleşmeş olmakla, bu konuda karar verilmesine yeı olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin arsa ve yapı kooperatifi olduğunu, kur’a çekimine uygun olarak ortakların arsaların tapusunu aldıklarını, öncesinde tapularını alsalar bile kooperatifle olan ilişkilerini ve yükümlülüklerini yerine getireceklerini taahhüt ettiklerini, sonrasında akçalı yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, ortaklıktan ihraç edildiklerini, kararların kesinleştiğini, tapu edinmelerini gerektirir nedenin ortadan kalktığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptalleri ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece verilen 2004/23 esas, 2005/278 karar sayılı hüküm, bir kısım davalıların temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 2007/14300 esas, 2008/2886 karar sayılı ilamı ile bozulmakla yapılan yargılama sonucunda, ilk hükmün ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., tarafından temyiz edildiğini, ancak ..."nun temyizinin süresinde olmadığının Yargıtay tarafından kabul edilmesi nedeniyle hükmün, bu davalı yönünden kesinleştiği, diğer davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ,..., ..., ...,..., ...., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...ve ..."in ise kararı tebliğ almış olmalarına rağmen kararı temyiz etmediklerinden, hükmün bu davalılar yönünden de kesinleştiği, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...
..., ... ..., ..., ..., ... hakkında açılan davadan feragat edildiği, böylece, bozma kararının uygulanacağı davalıların ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... olduğu ve bozma gereği bu davalılar yönünden davanın tefrikine karar verildiği, ayrı esasa kayıt edilen davaların ayrı ayrı görülmeye başlandığı gerekçesiyle, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... dışındaki davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kooperatif üyeleri adına kayıt ve tescil edilen taşınmazların tapularının iptali ve kooperatif adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, 2004/23 Esas, 2005/278 Karar sayılı hüküme esas dava dilekçesi ve duruşma gününün davalı ..."ye tebliği için “ ... mah. ... sok. ... Apt. No:7/7 ...” adresine çıkartılan davetiye, 16.01.2004 tarihinde, adresten ayrıldığı ve yeni adresinin bilinmediğinden bahisle iade gelmiş olup, davacı vekilinin 21.01.2004 havale tarihli dilekçesinde, davalı ..."nin de içinde olduğu bazı davalıların noterde bulunan evraklarındaki adreslerine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebligat yapılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Dosya arasında bulunan 11745 yevmiye numaralı noterde düzenlenen belgeye göre davalı ..."nin adresi, “ .... Oteli .... sok. Belediye Parkı arkası .../...” olmakla, iş bu belge dosyaya 18.06.2007 tarihli Yargıtay 11. Hukuk Dairesi geri çevirme kararından sonra girmiş olup, davalı adına çıkarılan ikinci tebligat, bu adrese değil ilk tebligatın çıktığı adrese yollanarak Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ yapılmıştır. Bu durumda, Tebligat Kanunu"nun 35. madde şartlarına aykırı şekilde, usulüne uygun olarak bir kez bile tebligat yapılamayan bir adrese tebligat yapılmıştır. Gerekçeli kararın da aynı şekilde usulüne uygun olmaksızın tebliğ edildiği görülmüştür. Böylece, HMK"nun 27 inci HUMK"nun 73 üncü maddelerine aykırı olarak taraflar dinlenmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilmiştir.
Bu ilke çerçevesinde mahkemece, 01.04.2010 tarihinde verilen hüküm, davalı ... yönünden 2004/23 Esas, 2005/278 Karar sayılı kararın kesinleştiğinin tespitine yönelik olup, kendisine iş bu karar tebliğ edilmemiştir. Davalının, bozmadan evvel verilen ilk hükmün içeriğini, Tebligat Kanunu"nun 32 inci madde uyarınca, temyiz dilekçesi tarihinde öğrenmiş sayılmakla, davalının temyizinin 2004/23 Esas, 2005/278 Karar sayılı ilama ilişkin olduğunun kabulü gerekmiştir. Bu durumda, davalının, savunma hakkı kısıtlanmaksızın, usulüne uygun olarak, dava dilekçesinin tebliği ile taraf teşkili sağlanarak yargılama işlemlerine dahil edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.