1. Ceza Dairesi Esas No: 2011/3861 Karar No: 2013/5876 Karar Tarihi: 04.11.2013
Kasten yaralama - kasten öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2011/3861 Esas 2013/5876 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmiştir. Sanık Selim, mağdurlar Tuğba ve Yılmaz'ı kasten silahla yaralama suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, sanık Selim'in diğer suçlamalara yönelik beraat kararlarına yönelik temyiz istemi reddedilmiştir. Sanık Tuğba ise, mağdur Selim'i kasten öldürmeye teşebbüs suçlamasıyla yargılanmıştır. Mahkeme, sanık Tuğba'nın suçunu kasten öldürme olarak değil, kasten yaralama olarak nitelendirerek hüküm vermiştir. Sanık Selim de, mağdurlar Mehmet ve Sinan'ı kasten silahla yaralama suçlamalarından mahkum edilmiştir. Ancak, mahkeme, ceza miktarı ve diğer hususlar nedeniyle hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması kararı vermemiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise 5271 sayılı CMK'nun 231. ve 562. maddeleridir.
1. Ceza Dairesi 2011/3861 E. , 2013/5876 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 1 - 2011/65443 MAHKEMESİ : Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ VE NO : 14/10/2010, 2009/403 (E) ve 2010/349 (K) SUÇ : Kasten yaralama, kasten öldürmeye teşebbüs
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-Sanık Selim hakkında mağdurlar Tuğba ve Yılmaz’ı kasten silahla yaralama suçundan kurulan hükümler yönünden; Sanık hakkında verilen beraat kararlarına ilişkin gerekçeye yönelik olmayan temyizde hukuki bir yarar bulunmadığından, sanık Selim"in temyiz isteminin bu suçlar yönünden CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. 2-Sanık Tuğba hakkında mağdur Selim"i kasten öldürme suçuna teşebbüsten, sanık Selim hakkında mağdurlar Mehmet ve Sinan"ı kasten silahla yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde yaralama suçlarının niteliği tayin, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Tuğba müdafiinin yetersiz gerekçeye, meşru savunmaya yönelen, sanık Selim"in sübuta ilişen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, a-Sanık Tuğba hakkında mağdur Selim"i kasten öldürme suçuna teşebbüsten kurulan hüküm yönünden; Oluşa ve dosya içeriğine göre; mağdur Selim"in kullandığı kamyon ile kontrolsüz olarak sanık Tuğba’ınn da içerisinde bulunduğu otomobilin önüne çıktığı, otomobilin de hızlı olması nedeniyle sanık Tuğba ve arkadaşlarının kaza tehlikesi atlattıkları, bu nedenle tartıştıkları sırada sanık Tuğba’nın arabada bulunan meyve bıçağını alarak sol göğüs bölgesinden hemotoraks oluşturacak ve hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde tek darbe ile mağduru yaraladığı, kendiliğinden eyleme son vererek olay yerinden uzaklaştığı olayda; hayati tehlikeye neden olan yaranın iç organ, büyük damar ve sinir yaralanması oluşturmadığı, ciddi bir engel durum olmamasına rağmen eylemine kendiliğinden son verdiği, sanığın öldürme kastını açığa çıkaran kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, kasten silahla yaralama suçundan cezalandırılması yerine, suç vasfında hataya düşülerek kasten öldürme suçuna teşebbüsten yazılı şekilde hüküm kurulması, b-Sanık Selim hakkında mağdurlar Mehmet ve Sinan"ı kasten silahla yaralama suçundan kurulan hükümler yönünden; 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değiştirilen 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında; ceza miktarının üst sınırının 2 yıla çıkartılması, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suçlarla ilgili sınırlandırmanın da kaldırılması nedeniyle, yerel mahkemece değerlendirme yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık Tuğba müdafii ve sanık Selim"in temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin CMUK.nun 321. maddesi uyarınca kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 04/11/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.