2. Ceza Dairesi Esas No: 2011/24085 Karar No: 2013/1754 Karar Tarihi: 31.01.2013
Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2011/24085 Esas 2013/1754 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Elazığ 2. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2008/933 (E) ve 2009/319 (K) numaralı kararda, sanığın kişilerin huzur ve sükununu bozduğu suçunun işlendiği belirtilmiştir. Ancak hüküm açıklanmasının geri bırakılması talebi, müştekinin zararının giderilmemiş olmasına dayanarak reddedilmiştir. Bu karar, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendi uyarınca değerlendirilmemiştir. Ayrıca, sanığın gönüllü olup olmadığı sorulmadan kamuya yararlı bir işte çalıştırılması kararlaştırılmış ve hak yoksunluğunun tedbire çevrilmesi hükmü karşısında yine yasal mevzuat dikkate alınmamıştır. Son olarak, sanığın cezası altsoyu açısından koşullu salıverme tarihine kadar devam edeceği fakat altsoyu dışındaki kişiler için cezanın infazı tamamlanıncaya kadar süreceği konusu kararda açıklıklık kazanmamıştır. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendi, 5237 sayılı TCK’nun 50/1-f ve 53/1-c maddeleridir.
2. Ceza Dairesi 2011/24085 E. , 2013/1754 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2009/149723 MAHKEMESİ : Elazığ 2. Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 17/03/2009 NUMARASI : 2008/933 (E) ve 2009/319 (K) SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, katılanın maddi tazminat istemi bulunmadığı gibi dosyaya yansıyan maddi bir zararının da belirlenemediği gözetilerek; 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendi uyarınca, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda oluşacak kanaate göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılamayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden; müştekinin zararını gidermemiş olması şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle sanık hakkında aynı kanunun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2-Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımları düzenleyen 5237 sayılı TCK.nun 50/1-f maddesinde, gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte ücret ödenmeksizin çalıştırılmaya karar verilebileceği belirtilmesine rağmen sanığın gönüllü olup olmadığı sorulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, 3-Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının 5237 sayılı TCK’ nun 50/1-f maddesi uyarınca gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalışma tedbirine çevrilmesi karşısında aynı yasanın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, Kabul ve uygulamaya göre de; 4-Sanık hakkında 5237 Sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyu açısından koşullu salıverme tarihine; kendi altsoyu dışındaki kişiler yönünden ise, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 31/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.