12. Hukuk Dairesi 2016/19345 E. , 2017/11207 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının mürafaalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
2-Alacaklı banka tarafından, borçlu şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlunun; icra mahkemesine başvurarak; alacaklının 09.06.2014 tarihinden sonra hesabı kat ederek yeni bir belge düzenleyip noter aracılığı ile göndermesi ve o belgede yazılı miktar üzerinden icra emri göndermesi gerektiği ancak bunun yapılmadığını, eski hesap katı ile icra emri gönderildiğini ve bu durumda ödemelerinin yok sayıldığını belirterek icranın geri bırakılması talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece; İİK 150/ı maddesine uygun olarak ilamlı icra takibinde bulunulmadığı zira hesap katının tebliğ edildiği tarihten sonra hemen icra takibine başlanılmayıp yaklaşık 8 ay kadar sonra ilamlı icra takibinde bulunulduğu, bu süre içinde davacı şirket tarafından yapılan ödemeler olduğu dolayısıyla takip tarihinden önce davalı takip alacaklısı tarafından yeniden hesap katı yapılarak davacı tarafa tebliğ edilip davacı taraf temerrüte düşürülmeden icra takibine başlanıldığı gerekçesiyle şikayetin kabulüne ve icranın geri bırakılmasına hükmolunduğu görülmektedir.
İİK"nun 150/ı maddesi uyarınca; krediyi kullandıran tarafça, noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine gönderilen hesap özetine, borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde ihtardaki borç miktarı kesinleşir. Ancak, böyle bir durumda, borçlu, ihtarnamedeki kesinleşen borç miktarına takip tarihine kadar işletilen faiz miktarına ve faiz oranına itiraz edebilir. Kredi asıl borçlusunun kendisine noter aracılığı ile gönderilen hesap özetine 8 gün içinde itiraz etmemesi halinde ihtarda belirtilen miktar kesinleşir ve bu durumda itiraz nedenlerinin İİK"nun 149/a ve 33.maddelerinde öngörülen koşullara göre kanıtlanması zorunlu hale gelir.
Bu durumda, İİK"nun 150/ı maddesi gereğince hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmiş olmakla alacak miktarına yönelik iddiaların icra mahkemesinde ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak; İİK"nun 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 33/1-2. maddesine göre itfa ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılması talep edilebileceği gibi, takipte istenilen miktarın ihtarnameye uygun olmadığı ve itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüte düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarı, ayrıca işleyecek faiz oranı şikayet konusu yapabilir.
Somut olayda, İİK"nun 150/ı maddesinde öngörülen kurallara göre, borçlu Başak Emaye Isı Gereçleri A.Ş. adına çıkarılan ve Beşiktaş 17. Noterliği"nce düzenlenen 07/02/2014 tarih ve 09721 yevmiye numaralı ihtarnamenin 12/02/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve anılan ihtarnameye borçlu şirket tarafından itiraz edilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, İİK"nun 150/ı maddesi gereğince; hesap kat ihtarnamesinde belirtilen toplam 130.129,77 TL borç miktarı kesinleşmiş olup, borçlunun; alacak miktarına yönelik iddialarını icra mahkemesinde ileri sürmesi mümkün olmadığından, borçlu; ancak İİK"nun 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun"un 33/1-2. maddesine göre itfa veya imhal nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep edebilecekleri gibi, takipte istenilen miktarın ihtarnameye uygun olmadığını ve itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, temerrüte düşülen tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarını, ayrıca işleyecek faiz oranını şikayet konusu yapabilir.
O halde, itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüte düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarı, ayrıca işleyecek faiz oranı ve varsa sair şikayetler incelenerek, gerektiğinde Yargıtay denetimine olanak tanıyacak biçimde bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.