Esas No: 2010/14169
Karar No: 2011/1083
Karar Tarihi: 01.02.2011
İrtifak Hakkı Tesisi - Kamulaştırma - Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2010/14169 Esas 2011/1083 Karar Sayılı İlamı
18. Hukuk Dairesi 2010/14169 E., 2011/1083 K.
18. Hukuk Dairesi 2010/14169 E., 2011/1083 K.
- İRTİFAK HAKKI TESİSİ
- KAMULAŞTIRMA
- 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 36 ]
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Geçici Madde 10 ]
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 12 ]
"İçtihat Metni"
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasası"nın 36. maddesi gereğince davalılar adına kayıtlı taşınmazlar üzerine irtifak hakkı tesis ve tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Ramazan vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi İçinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazların 27.04.1971 tarihinde kamulaştırdığını, kamulaştırma tarihindeki zilyedi olan Mahmut aleyhine açılan Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 15.05.1974 tarih ve 1974/1079 Esas-1974/784 davasında verilen kararla taşınmazın 4000 m2"lik kısmında TEK Genel Müdüriüğü lehine tapuda irtifak tesis edildiğini, ancak yapılan kadastro çalışmaları sırasında irtifak hakkının kadastro tutanağına işlenmediğini, itiraz üzerine tutanakların ilan tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden dolayı bu haklarının tutanağa işleneme-yeceğinin bildirildiğini ileri sürerek Kamulaştırma Yasası"nın 36. maddesi gereğince dava konusu taşınmazlar üzerinde daimi irtifak hakkının tesisi ile tapuya tescilini istemiş; mahkemece yapılan yargılama neticesi davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Yasası"nın 5841 sayılı Yasa ile değişik 12. maddesinde "30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir. Kadastro Müdürü tarafından onaylanarak kesinleşen tutanaklar ile Kadastro Mahkemesinin kesinleşmiş kararları; kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde tapu kütüklerine kaydedilir. Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil, tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır." hükmü öngörülmüştür. 25,02.2009 tarihinde kabul edilen 5841 sayılı Yasa île 3402 sayılı Kadastro Kanunu"na eklenen geçici 10. maddede "Bu Kanun"un 12. maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır" denilmiştir.
Somut olayda, Ramazan"a ait dava konusu 281 ada 32 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı ve dayanağını oluşturan kadastro tutanağı ve eklerinden kadastro tespitinin 08.09.1977 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığına göre 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın reddi gerekirken, kabulü yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene İadesine, 01.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.