Esas No: 2018/799
Karar No: 2020/955
Karar Tarihi: 29.09.2020
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/799 Esas 2020/955 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/799
KARAR NO: 2020/955
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2018
NUMARASI: 2016/607 Esas, 2018/103 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 29/09/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, davacı yüklenicinin, davalı iş sahibinden, "fabrika ve fabrikada bulunan yağ tankerlerinin boyama işi" konulu sözleşmeye dayalı olarak, yerine getirdiği boya-dekorasyon işine ilişkin 3-4-5 numaralı hakedişlere dair düzenlenen 15.04.2016 tarihli 3 adet faturaya dayalı olarak toplam 235.087,86 TL'nin davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edidiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu faturaların davacı şirketin iddia ettiği üzere sözleşmesel ilişki uyarınca düzenlenmiş faturalar olup, müvekkili şirket tarafından kabul edilmeyerek itiraz edildiğini, davacı sözleşme gereklerini yerine getirdiğini iddia etmekte ise de faturalar bedelinde işlerin yapılmadığını, bu hususun keşifle ortaya çıkacağını belirterek, davanın reddine ve kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, taraflar arasında boya işine ilişkin eser sözleşmesi yapıldığı hususunda ihtilaf bulunmadığı, takibe konu faturalara süresinde itiraz edilmediği, davalı tarafça işin ayıplı ya da eksik olduğuna dair yaptırılmış bir tespit bulunmadığı, bilirkişi heyetince mahallinde yapılan incelemeye göre faturalara konu işlerin yapıldığının tespit edildiği, davalının ödeme belgesi ya da delil ibraz edemediği gerekçesiyle, davanın ve icra inkar tazminatının kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu faturalara itiraz edildiğini, akdi ilişkinin ispat yükünün davacıda olduğunu, faturalara konu işlerin yapılmadığını, bunun tespitine ilişkin bilirkişi raporununun yetersiz olduğunu, bilimsel ölçütle tespit yapılmadığını, bildirilen kanaatin ölçüme ya da bilimsel bir tespite dayalı olmadığını, fabrika sahasına girmeden sadece ofis kısmında yaptığı ziyaretle raporu düzenlediğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesine dayalı olarak iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde ve delil listesinde "imzalı sözleşmeden" bahsedilmiş, ayrıca davacı vekilince sunulan 01.02.2017 tarihli dilekçede taraflar arasında imzalanan "31.08.2015 tarihli sözleşmenin 5.maddesinden" ve fiyatlandırmanın birim başına yapıldığından bahsedilmiş ise de dosyaya sunulan bir sözleşme yoktur. Üzerlerinde bilirkişi incelemesi yaptırılan davalıların defter kayıtlarındaki davacıya ilişkin 2016 yılı hesabına devreden alacak talebi, 17.05.2016 da gönderilen havale bedeli kaydı, rapor ekindeki 2015 yılına ilişkin kayıtlar, davalı tarafça gönderilen 15.01.2016 tarihli e-mail içeriği dikkate alındığında taraflar arasında süregelen bir ilişki olduğu anlaşılmakta ise de, davaya konu edinen 3 adet faturaya konu işlere dair yazılı bir sözleşme sunulmamıştır. Mahkemece, keşif ara kararı kurulmasına rağmen keşif tutanağı ile bu ara karar "sadece bilirkişinin katiple birlikte giderek inceleme yapması" şeklinde değiştirilmiş, keşif mahallinde incelemeye dair ayrıca bir tutanak düzenlenmemiş, inceleme davalı tarafın fabrikasında yapılmasına rağmen davalı tarafı temsilen keşif tutanağını keşfe katılan bir kimse bulunmamıştır.Bu keşfe dayalı olarak sunulan mali müşavir ve mimar - mühendis bilirkişi heyeti raporunda "fatura konusu işlerin yapıldığı yönünde" kanaat belirtilmesine rağmen davacının dayandığı faturalara konu işlere ilişkin ayrıntılı bir değerlendirme yapılmamıştır. Davacı tarafça davalıya gönderilen takibe konu 3 adet faturanın teslimi kargo ile yapılmış, davalı tarafından iadeleri de yine kargoyla yapılmış olmakla birlikte taraflarca bu gönderilerin faturalara ve iadelerine ilişkin olduğuna dair bir itiraz bulunmadığı da söz konusu tebligat tarihleri dikkate alındığında davalı tarafça faturaların 8 günden sonra iade edildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince de buna ve bilirkişi raporundaki işlerin yapıldığına dair tespite dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davaya konu 3 adet faturaya ilişkin işlere dair taraflar arasında imzalanmış yazılı bir sözleşme dosyada mevcut olmadığı, ancak davacı tarafça sunulan dilekçelerde sözleşme tarihi ve sözleşme maddesine ilişkin bilgi de verilerek sözleşmenin mevcudiyetinden bahsedildiği gözönünde bulundurularak, öncelikle davacı vekiline delil listesinde bildirdiği davaya konu sözleşmenin ve bu sözleşme kapsamındaki tarafların imzasını içerir hakedişlerin dosyaya sunulması için süre ve imkan verilerek, sözleşmenin sunulması halinde hakim katılımıyla keşif yapılıp, keşifteki gözlemler de keşif tutanağına geçirilerek, takibe dayanak faturalara konu işin yapılıp yapılmadığına dair mahallinde bir tespit yapılması ve sözleşme kapsamında yapılan işlerin bulunması halinde sözleşme hükümlerine göre varsa davacı alacağının belirlenmesi; yazılı sözleşme ibraz edilememesi halinde ise işin yapıldığı tarih itibariyle mahalli piyasa rayiçlerine göre yapılan iş bedelinin belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK'nın 353/1-a-6.bendi gereğince kaldırılarak, yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılıp, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 12/02/2018 tarih, 2016/607 Esas, 2018/103 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.