Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4892
Karar No: 2015/130
Karar Tarihi: 13.01.2015

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2014/4892 Esas 2015/130 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2014/4892 E.  ,  2015/130 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gaziantep 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 21/11/2013
    NUMARASI : 2012/818-2013/639

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava,ödenmeyen kira paralarının tahsili amacıyla kira sözleşmesinde kefil olan davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece,bozma ilamından sonra verilen son kararda davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili,dava dilekçesinde;Davalının dava dışı kiracı şirketin kefili olduğunu,ödenmeyen kira paralarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibe davalının kefillikten çekildiğini bildirerek itiraz etmiş ise de, kira sözleşmesinin 9 yıllık olduğunu,tek taraflı olarak kefillikten çekilinemeyeceğini,ayrıca tahliye kararının kesinleşmediğini belirterek itirazın iptaline,takibin devamına ve %40 icra tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece,15.02.2011 tarihli ilk kararında davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı tarafça temyiz edilmiş,Dairemizce 11.06.2012 tarihli bozma ilamı ile özetle “...TTK.nun 7. maddesine göre, taraflardan biri veya hepsi için ticari olan bir borca kefalet halinde gerek asıl borçlu ile kefil ve gerekse kefiller kendi aralarında -aksi kararlaştırılmış olmadıkça- müteselsilen sorumlu sayılırlar.
    Somut olayda, davalının davacı kiralayan ... Akaryakıt Nakliye Petrol Oto.İnş.San. ve Tic. A.Ş ile kiracı ... Turzim İşl. ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti arasındaki 01.09.2009 başlangıç tarihli 9 yıl süreli kira sözleşmesini kefil olarak imzaladığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin her iki taraf için ticari iş niteliğinde olan kira sözleşmesini imzalayan kefil ticari kefil olduğundan T.T.K."nun 7. maddesi gereğince borçtan müteselsilen sorumludur. Davalının müteselsil kefil olarak kefaletinin devam edip etmediği ve kefaletinin sınırları değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken, adi kefil olarak kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş,mahkemece,bozma ilamına uyulduktan sonra verilen 21.11.2013 tarihli son kararda kefilin kefillikten vazgeçtiğine ilişkin davacıya ihtar tebliğ etmesi nedeniyle kefaletin sona erdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı ile dava dışı kiracı şirket arasında 01.09.2009 başlangıç tarihli ve 9 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği,davalı M.. D.."in müteselsil kefil olduğu hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    Davalı kefil tarafından, ödeme emrinin tebliği üzerine verilen itiraz dilekçesinde ve itirazın iptali davasının aşamalarında 23.06.2010 tarihli ihtar ile davacıya kefillikten vazgeçildiğinin bildirildiği,kefil yönünden kira sözleşmesinin bu sebeple sona erdiği ayrıca borçlu kiracının kiralananı tahliye ettiği gerekçeleriyle davanın reddini savunduğu,Mahkemece,kefilin kefillikten vazgeçmesi nedeniyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
    Kefil, geçerli bir kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonra tek taraflı olarak kefaletini geri alamaz. Bu şekildeki bildirim akdin diğer tarafınca açıkça kabul edilmedikçe hukuki sonuç doğurmaz. Kefaletten vazgeçme beyanında bulunulduğu tarihte cari hesap ilişkisinde borç bakiyesinin sıfır olması da sonuca etkili değildir. (HGK. 23.10.2002, 19-866/845).
    Bu durumda mahkemece kefaletin geçerli olduğunun kabulü ile davalı müteselsil kefilin takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu alacak miktarı üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
    SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13.01.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi