16. Hukuk Dairesi 2016/11927 E. , 2016/9756 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında... çalışma alanında bulunan 190 ada 1 parsel sayılı 55.829,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, hükmen kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... Karamanoğulları ve müşterekleri, taşınmazın bir bölümünün kendi fiili kullanımlarında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; dava konusu 190 ada 1 parsel sayılı 55.829,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın dosya içerisinde bulunan 12.09.2014 havale tarihli harita mühendisi bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 24.044,54 metrekare yüzölçümündeki kısmının tapu kaydının iptali ile iptal edilen bu kısmın ayrı bir parsel numarası adı altında Hazine adına tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine "iş bu taşınmazın 50 yılı aşkın bir zamandır Naim Karamanoğlu mirasçıları ..., ..., ... ve ..."nun müşterek kullanımındadır" şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazın 12.09.2014 havale tarihli harita bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmının davacıların kullanımında olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Dava kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. "Kullanım kadastrosu"nun amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde tespit günü itibariyle fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Çekişmeli taşınmaz başında yapılan ilk keşifte dinlenilen mahalli bilirkişiler...diktikleri kısmın (ilk fen bilirkişi raporunda (A2) harfi ile 9692,71 metrekare yüzölçümlü olarak gösterilen kısım) davacılar murisi... ait olduğunu, bu kısmı icara vermek sureti ile 50-60 yıldır kullandığını, 3-4 yıl öncesinde vefat ettiğini, davacıların iddiasına konu kısmın (ilk fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile 24.121,81 metrekare yüzölçümlü olarak gösterilen kısım) tamamının davacılara ait olmayıp bir kısmının köy tüzel kişiliğine, bir kısmının ise Bilal Yanık adlı kişiye ait olduğunu beyan etmişler, davacı tarafın itirazı üzerine yapılan 2. keşifte tekrar dinlenen mahalli bilirkişilerden ... önceki keşifteki beyanını tekrarlamış, ... iddiasına konu kısmın tamamının bu kişilerin kullanımında olduğunu (harita mühendisi bilirkişi raporunda (A) harfi ile 24.044,54 metrekare yüzölçümü ile gösterilen kısım), Hüsnü Arıkan ise çekişmeli taşınmazın bulunduğu yöreye uzun süredir gelmediğinden kim tarafından kullanıldığını net olarak bilmediğini beyan etmiştir. Son yapılan keşifte dinlenilen tespit bilirkişileri de taşınmaz içerisinden geçen yolu sınır göstererek yolun alt tarafında kalan kısmı (harita mühendisi bilirkişi raporunda (B) harfi ile 14.314,50 metrekare yüzölçümlü olarak gösterilen kısım) davacıların kullandığını beyan etmişlerdir. Alınan beyanlar ile davacı tarafın kullanımı doğrulanmış ise de davacıların dava konusu taşınmazın hangi kısmında ne kadar yüzölçümlü kısmı kullandığı net olarak ortaya konulmamış, yukarıda değinilen beyanlar arasındaki çelişkiler giderilmeden hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. O halde; doğru sonuca varılabilmesi için; taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek önceki bilirkişiler dışında seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek-4. maddesi uyarınca, temyize konu taşınmazın tespit günü itibariyle fiilen kim veya kimler tarafından, ne zamandan beri, hangi sebeple ve ne şekilde kullanıldığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, davacıların taşınmazın hangi kısmında kullanımları bulunduğu net olarak belirlenmeli, beyanlar arasındaki ve taşınmazın kullanım durumuna ilişkin olarak yukarıda belirtilen çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, teknik bilirkişiye keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ... Başkanlığına iadesine, 12.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.