Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/921 Esas 2014/19862 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/921
Karar No: 2014/19862
Karar Tarihi: 18.12.2014

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/921 Esas 2014/19862 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/921 E.  ,  2014/19862 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı, kayden paydaşı olduğu 945 ile 949 parsel sayılı taşınmazlara davalının yol olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır
    Davalı ise, dava konusu taşınmazlara müdahalesi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, çekişme konusu yerin il özel idaresince imar yolu kapsamına alınıp yola terklerinin yapıldığı, yol niteliğine dönüştüğü, davacı talebinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 945 ve 949 parsel sayılı taşınmazların davacı ve dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, anılan taşınmazlarda davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, ... İl Özel İdaresince, 1240 nolu parselin doğusundaki 10 metre genişliğindeki imar yoluna isabet eden kısımların yola terklerinin yapıldığı, yol olduğunun bildirildiği, mahkemece yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda da aynı yönde tespit yapıldığı görülmektedir.
    Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 683. maddesi hükmüne göre, malik şey üzerinde hukuk düzeninin sınırları içinde kullanma, yararlanma ve tasarruf yetkisine sahip olup, her türlü haksız elatmanın önlenmesini dava edebilir. Ayrıca, elatma haksız eylem olup, elatma nedeniyle uğradığı zararın da tazminini isteyebilir.
    Ne var ki, somut olayda, çekişme konusu 945 parsel sayılı taşınmazın halen davacı ve dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu, davalının anılan parselde bir hakkının bulunmadığı halde bu taşınmazı yol olarak kullandığı, il özel idaresinin 15.03.2013 tarihli yazısına konu olan imar planının mutasavver olup, henüz hayata geçmediği, başka bir deyişle davacı adına olan çap (tapu) kaydının ayakta olup, halen iptal edilmediği anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan, tanıklar her ne kadar davacının murisi tarafından taşınmazın kullanımına muvafakat edildiğini belirtilmişse de, eldeki davanın açılması ile taşınmazın kullanımına dair muvafakatin geri alınmış olduğu, ayrıca, elatmanın önlenmesi isteği bakımından paydaş davacının tek başına eldeki davayı açabileceği de kuşkusuzdur.
    Hâl böyle olunca; iddia doğrultusunda davacının Türk Medeni Kanununun 683. maddesinden kaynaklan mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak inceleme ve araştırma yapılması ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
    Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.