11. Hukuk Dairesi 2014/18337 E. , 2015/643 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada..... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/11/2013 tarih ve 2011/182-2013/424 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, mahkeme kararı ile .......i"nin tasfiyesine, aylık 350 TL ücretle müvekkilinin şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye giderlerinin davalı Bakanlıkça ödenmesine karar verildiğini, şirketin 160.419,35 TL vergi borcu bulunduğunu, borca batık olduğundan iflasının gerektiğini, tasfiye masraflarının ödenmemesi üzerine müvekkilinin tasfiye memurluğundan istifa ettiğini, tasfiye memurluğu ücretini alamayan müvekkilinin bu alacağının tahsili için davalı aleyhine takip başlattığını, davalının, alacakları şirket tüzel kişiliğinden ve tasfiye masasından alınması gerektiğini ileri sürerek takibe itiraz ettiğini, ilamda tasfiye giderlerinin davalıdan alınacağının açıkça belirtildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının tasfiye ücretini istemesinin dışında hiç bir işlem yapmadığını, dava konusu alacağın şirketin tasfiye masasından istenebileceğini, mahkemece takdir edilen ücret ve tasfiye masraflarının müvekkilince ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, TTK"nın 223/2. maddesinde ortak olmayanlardan tayin edilen tasfiye memurlarının ücret kararlaştırılmamış olsa bile mahkemece halin icabına göre takdir edilecek münasip bir ücret isteyebileceklerinin belirtildiği, tasfiye memurlarının tasfiye halinde bulunan şirketin bütün mal ve haklarının muhafazası için basiretli bir iş adamı gibi gerekli tedbirleri almakla ve tasfiyeyi mümkün olan en kısa zamanda bitirmekle mükellef oldukları, davacının bugüne kadar her hangi bir işlem yapıldığını gösterir belge sunmadığı, şirketin bilançosunun bugüne kadar düzenlenmediği, eğer şirketin mal varlığı tasfiye için yeterliliğe sahip değil ise, İİK"nın 119. maddesine göre basit usulde tasfiye işlemlerini yapabileceği, tasfiye memurlarının şirketin sonuçlandırılmamış işlemlerine devam etmek, şirketin borç ve taahhütlerini yerine getirmek, şirketin alacaklarını toplamak, gereğinde yargı yolu ile almaya ve varlıkları paraya çevirmeye çalışmak, net varlığı elde etmeye yönelik ve yarayan bütün iş ve işlemleri yapmak hususunda sorumluluklarının bulunduğu, şirketin tasfiyesini yönetmek haricinde, iflası için mahkemeye başvurma hakkı olmadığı, bu doğrultuda davacının şirketin iflasını istemek için gerekli olan harç ve masrafları isteme hakkı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
Dava, tasfiye memuru ücretinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davalı Bakanlığın, dava dışı ....... aleyhine açtığı fesih ve tasfiye davasında anılan şirketin fesih ve tasfiyesine, davacı ..."ın da şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir. Davacı, mahkeme kararı ile tasfiye memurluğuna atandığına göre mahkemece, davacının görev yaptığı süre gözetilerek davacı için uygun bir tasfiye memuru ücreti takdir edilmesi ve takdir edilecek ücret üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, yerinde görülmeyen yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.