16. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/1937 Karar No: 2021/630 Karar Tarihi: 02.02.2021
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/1937 Esas 2021/630 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, 115 ada 4 parsel sayılı taşınmazın lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle açılmıştır. Mahkeme ilk olarak görevsizlik kararı vermiştir. Ancak, 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile eklenen ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro tespitlerinin kesinleşmesi halinde, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde genel mahkemede dava açılamayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığına ve eldeki dava 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde genel mahkemede açılmış olduğu için, Mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir: 3402 sayılı Yasa, 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi, ek 4. madde.
16. Hukuk Dairesi 2020/1937 E. , 2021/630 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ ...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucunda, ...,... Köyü çalışma alanında bulunan 115 ada 4 parsel sayılı 4.320,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın 1997 yılından beri ...’in kullanımında olduğu şerhi yazılarak, tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek, taşınmazda lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Kadastro Mahkemesi olduğuna karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ..., dava konusu 115 ada 4 parsel sayılı taşınmazda lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle 11.04.2016 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece, kullanıcı şerhine ilişkin talebin dava yolu ile genel mahkemeden istenemeyeceği, eldeki davaya bakma görevinin Kadastro Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile eklenen ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro tespitlerinin kesinleşmesi halinde, 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde genel mahkemede dava açılamayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığına ve eldeki dava 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde genel mahkemede açılmış olduğuna göre, Mahkemece işin esasına girilerek tarafların iddia ve savunmalarıyla ilgili tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilerek, dava konusu taşınmazın Hazinenin mülkiyetinde olup olmadığı da göz önünde bulundurulmak suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.