4. Hukuk Dairesi 2017/4920 E. , 2020/3710 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/02/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız ihtiyati haciz nedeni ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/12/2011 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, haksız ihtiyati haciz nedeni ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/39 değişik iş sayılı dosyasında verilen 26/01/2006 günlü ihtiyati haciz kararının ... 6. İcra Müdürlüğünün 2006/388 sayılı icra dosyasında takibe konulduğunu, 02/03/2006 tarihinde ev eşyalarının haczedilerek muhafaza altına alındığını, 16/02/2006 tarihinde haciz konulan aracın 25/04/2008 tarihinde yakalanarak yediemin otoparkına çekildiğini ayrıca taşınmazların tapu kayıtlarına haciz konulduğunu, icra takibine yapılan itiraz neticesinde ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/289 Esas, 2008/243 Karar ve 11/07/2008 günlü kararı ile itirazın iptali davasının reddine dair verilen kararın 25/12/2009 tarihinde Yargıtay 15. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiğini; haksız ihtiyati haciz nedeni ile muhafaza altına alınan menkullerinin kullanılamaz hale geldiğini, yeniden eşya almak zorunda kalarak nakliye ve hamaliye masrafı yapmak zorunda kaldığını, hacizden 2 ay önce yeni halde satın aldığı aracının yediemin deposunda bulunduğu süre içinde yıprandığını, bu sürede taksi ile seyahat etmek zorunda olduğunu, yediemin deposuna ücret ödemek zorunda kaldığını, gayrimenkulleri üzerindeki tasarruf yetkisinin kalkması nedeni ile doğması muhtemel yatırım ve kazançlardan mahrum kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000 TL maddi tazminat ile haczin kötüniyetli olduğunu belirterek, ticari itibarının zedelenmesi nedeni ile 15.000 TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, takipte kötüniyetli olmadığını, itirazın iptali davasında düzenlenen bilirkişi raporları ile davacıdan alacaklı olduğunun tespit edildiğini; ancak taraflar arasındaki borç ilişkisinin kaynağı olan kapalı faturanın ticari defterlerde usulüne uygun şekilde kayıtlı olmadığından dolayı davanın reddine karar verilmiş olduğunu, haciz işlemlerinin davacının hayatına olumsuz etkisi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı yanın sadece haczedilen vasıtanın otopark bedeliyle ilgili ibraz ettiği ve faturada belirtilen bedele göre taleple bağlı kalınarak 3.000 TL maddi tazminat isteminin kabulüne; davalının kötüniyetli olmadığı gerekçesi ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, iş bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dosyanın incelenmesinden; davacı vekili tarafından maddi tazminat yönünden birden fazla talepte bulunulduğu; ancak her bir talep yönünden miktar belirtilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, öncelikle davacının maddi tazminat talebine ilişkin istemlerinin nelerden ibaret olduğu açıklattırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.