11. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/6121 Karar No: 2015/636 Karar Tarihi: 19.01.2015
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/6121 Esas 2015/636 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2014/6121 E. , 2015/636 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada...... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12.03.2013 tarih ve 2010/422-2013/66 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .....tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili şirketten navlun ve demurajdan kaynaklanan alacağının olduğu iddiası ile icra takibi başlattığını, icra takibine ilişkin ödeme emrinin müvekkili şirket adına izafeten AS ........"ye tebliğ edildiğini ve takibin kesinleştiğini, ancak müvekkili şirketin icra takibinde alacağın sebebi olarak gösterilen navlun ücreti ve demuraj ile ilgili herhangi bir borcu bulunmadığını, ne davalıdan ne de faturada belirtilen şirketten fatura içeriğinde yer alan türden bir hizmet almadığını ileri sürerek, müvekkili şirketin icra dosyasından kaynaklanan herhangi bir borcunun olmadığının tesbiti, davalının % 40"dan az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibine konu edilen talebin davacı taraf ile akdedilmiş olan taşıma sözleşmesinden doğan navlun ve sürastarya alacağından ibaret olduğunu ve bu hususun davacı tarafa tebliğ edilen ödeme emrinde belirtildiğini, davacı tarafın 2.200 MT.... yükünün...."den....."a taşınması için Türkiye"deki temsilcisi...... şirketi vasıtası ile müvekkilinin ilgisi bulunduğu "...." isimli.... kiraladığını, bahse konu seferin tamamlandığını, yük alacısına teslim edilmiş olmasına rağmen davacı tarafın sözleşme kapsamında doğmuş olan navlun ve sürastarya alacaklarını ödemediğini, davacı tarafın borçlarını ödememenin yolunu kendince sözleşmeyi kendisi adına akdeden temsilcisinin konumunu inkarda bulunduğunu, ancak bahsi geçen temsilcinin uzun yıllardır Türkiye"de kendisi adına işlemler yaptığını savunarak davanın reddini ve %40 oranında icra-inkar taminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının navlun sözleşmesini kurduğunu iddia ettiği...... şirketi ile sözleşme kurduğuna ya da taşımanın gerçekleştiği.... isimli gemiyle arasında bağlantı bulunduğuna ya da....... şirketinin bu gemiyle taşımayı gerçekleştirmiş olduğuna dair kanaat oluşturacak nitelikte hiç bir belge sunamadığı, davalı ...."ın taşıyan olduğu bu nedenle davacının dava dışı.....şirketine yaptığı ödemenin navlun borcunu sona erdirmeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,40 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.