Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.03.2012 gününde verilen, birleştirilen dosyada 17.07.2012 tarihinde verilen dilekçeler ile ecrimisil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl ve birleştirilen davaların kabulüne dair verilen 07.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 15.09.2015 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davalı E..P... Ltd. Şti. Temsilcisi E...U.."un 07.09.2015 havale tarihli dilekçe ile temsilcisi olduğu davalı şirket adına ve diğer davalı M.. U.. adına vekaleten temyiz talebinden vazgeçtiği anlaşılmakta ise de dilekçe de kimlik tespiti yapılmamış olup; davalı şirketin temsilcisinin diğer davalı adına vekaleten temyiz talebinden vazgeçmeside mümkün değildir. Davalı M.. U.. bizzat ya da temyizden vazgeçme yetkisinin verildiği usulüne uygun düzenlenen vekaletname ile tayin olunan vekili tarafından temyizden vazgeçebileceğinden mahkemece, davalı M.. U.."un temyizden vazgeçip vazgeçmediği tespit edilerek vazgeçmiş ise usulüne uygun ibraz edeceği dilekçe ile birlikte her iki davalı yönünden dilekçelerinde kimlik tespiti de yapılarak Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 27.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.