23. Hukuk Dairesi 2011/2764 E. , 2012/1042 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili asıl davada, davalı kooperatifin ortağı olan müvekkilinin 22.06.2007 tarihli ihtarname ile ihraç edildiğini öğrendiğini, birinci ve ikinci ihtarlarda gösterilen borç miktarlarına nasıl ulaşıldığının belli olmadığını ileri sürerek, hukuka aykırı olan 16.05.2007 tarih ve 524 sayılı ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, 26.12.2008 tarihli ihtarname ile ihraç edildiğini öğrendiğini, daha önce ihraç kararı verilmesine rağmen yeniden ihraç kararı verilmesinin usule aykırı olduğunu, müvekkilinin ihracını gerektirecek bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek, 20.12.2008 tarih ve 545 sayılı ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili asıl davada, davacıya göderilen ihtarnamelerin usul ve yasaya uygun olduğunu, davalıya tebliğ edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı vekili birleşen davada, davacı hakkında alınan ilk ihraç kararının kesinleşmediğini, bu nedenle davacının aidat ödeme yükümlülüğünün devam ettiğini, buna rağmen ödemede bulunmayan davalıya gönderilen ihtarnamelerin usulüne uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl dava yönünden, davacıya gönderilen 28.07.2006 tarihli ilk ihtarnamede alacak ve gecikme faizi toplamı olarak ödenmesi istenen 7.382,00 TL"nin ne miktarının asıl alacak, ne miktarının gecikme faizi olduğu konusunda herhangi bir açıklama yapılamadığı, davacının borç miktarını hesaplarken tereddüde düşeceği, bu haliyle ihtarnamenin yasa ve anasözleşmeye uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 16.05.2007 tarih ve 524 nolu yönetim kurulu ihraç kararının iptaline; birleşen dava yönünden, daha önce ihraç kararı verilmesinin davacının kooperatife karşı yükümlülüklerini sona erdirmediği, ihraç kararı kesinleşinceye kadar yükümlülüklerin devam edeceği, davacıya gönderilen ihtarnemelerde şeklen bir usulsüzlük olmadığı, ihtarnamelerde istenen borç miktarının, gerçek borç miktarından 400,00 TL fazla olmasının gerçek borç miktarına oranla fahiş ve ortağın
ödemesini engelleyecek boyutta olmadığı, kaldı ki davacının ihtarnamelere rağmen herhangi bir ödemesinin olmadığı nazara alındığında bu farklılığın ihtarnameleri sakatlamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, birleşen dava yönünden davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, her iki dava birleştirilerek birlikte görülmeş ise de, ilk ihraç kararına ilişkin hüküm kesinleşmeden sonraki ihraç kararına ilişkin davanın esasına girilemez. İkinci dava birinci davayı beklemelidir. Zira ilk ihraç kararının iptaline ilişkin davanın reddine karar verilip bu kararın kesinleşmesi halinde, ihraç kararı verildiği gün itibariyle hüküm ifade edeceğinden, ikinci ihraç kararının verildiği tarihte bir ortaklık söz konusu olmayacağından, böyle bir kişinin ihracı da esasen mümkün olmayacak ve ikinci davanın aktif husumet yönünden reddi gerekecek, o davanın kabul ile sonuçlanması ve kesinleşmesi halinde, bu dava için davacının aktif dava ehliyetinin varlığı söz konusu olacağından, yargılamaya devam edilerek bu dava konusu ihraç kararının yasaya uygun olup olmadığı incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekecektir. Ne var ki somut olayda, asıl davanın kabulüne karar verilmiş ve karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan, ikinci dava yönünden aktif dava ehliyeti sağlanmış olup, bu yön bozma nedeni yapılmamıştır.
Birleşen dava, parasal edimlerini yerine getirmeyen üyenin kooperatif üyeliğinden ihraç kararlarının iptali istemine ilişkindir. Anasözleşmenin 14/2. maddesinde parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktiren ortaklara ihtarname gönderilmesi gerektiği öngörülmüştür. Davalı kooperatif tarafından keşide edilen 16.09.2008 tarihli birinci ihtarnamede ödenmesinde 30 gün gecikilmemiş olan Ağustos ayı aidat alacağı da dahil edilerek 31.08.2008 tarihi itibariyle oluşan aidat alacağı istenilmiştir. Muaccel olmayan aidat borcunun da yer aldığı bu ihtarnameye dayanılarak verilen ihraç kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.