14. Ceza Dairesi Esas No: 2019/7877 Karar No: 2020/2412 Karar Tarihi: 03.06.2020
Çocuğun cinsel istismarı mağdureler Selen ile Yaren"e yönelik - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2019/7877 Esas 2020/2412 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın çocukların cinsel istismarı suçundan mahkumiyeti İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmiştir. Sanığın temyiz başvurusu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi tarafından esastan reddedilmiştir. Ancak, sanık müdafaası tarafından yapılan temyiz itirazları yerinde görülmüştür. İlk derece mahkemesi tarafından temel ceza belirlenirken kanunda belirtilen alt ve üst sınırlar arasında ceza miktarlarına yönelik takdir hakkı kullanılırken somut gerekçeler gösterilmesi gerekmektedir. Ancak, bu gerekçeler gösterilmeyerek kanundaki ibarelerinin tekrarlanması suretiyle temel cezanın tatbikinde alt sınırdan uzaklaşılması kanuna aykırıdır. Bu sebeple sanık müdafiasının temyiz itirazı yerinde görülmüştür ve istinaf başvurusu bozulmuştur. Kanunlar olarak, çocukların cinsel istismarının cezalandırılması kanunları olan TCK'nın 61. maddesi ve suç işleyen kişiye ceza verilirken orantılı bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmedilmesi gerektiğini belirten 3. maddenin birinci fıkrası kararın açıklanmasında belirtilmiştir.
14. Ceza Dairesi 2019/7877 E. , 2020/2412 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı (mağdureler Selen ile Yaren"e yönelik) HÜKÜM : Sanığın sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan (mağdure sayısınca) mahkumiyetine dair İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 14.05.2019 gün ve 2017/257 Esas, 2019/221 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, hükmedilen ceza miktarlarına göre duruşmalı inceleme talebinin 5271 sayılı CMK"nın 299/1. maddesi gereğince reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; 5271 sayılı CMK"nın 294/1. maddesinde yer alan “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır.” şeklindeki düzenleme de gözetilerek yapılan değerlendirmede, katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi göstermediği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi gereğince REDDİNE, Sanık müdafisinin temyiz isteminin incelenmesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki kanuni düzenleme nazara alınıp, ilk derece mahkemesince anılan maddelerde düzenlenen alt ve üst sınırlar arasında ceza miktarlarına yönelik takdir hakkı kullanılırken denetime olanak verecek somut gerekçeler gösterilmesi gerektiği gözetilmeden kanundaki ibarelerinin tekrarlanması suretiyle temel cezanın ve 43. maddenin tatbikinde ise yeterli ve olaya uygun olmayan sebeplerle alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulması karşısında, anılan karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 09.07.2019 gün ve 2019/2110 Esas, 2019/1677 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir suretinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmesine, 03.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.