(Kapatılan)17. Ceza Dairesi 2020/2583 E. , 2020/7178 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece, suça sürüklenen çocuklar hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
A)Suça sürüklenen çocuklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktarları ve türlerine göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2.maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk ..., suça sürüklenen çocuk ... müdafii ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemlerinin 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B)Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuk ... 27.11.1996 doğumlu olup, savunmasının alındığı 20.02.2015 tarihli oturumda 18 yaşını doldurmuş olduğu ve CMK’nun 150. maddesi uyarınca müdafi tayininin zorunlu olmadığı kanaati ile tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Suça sürüklenen çocuk ...’un yargılaması yapılırken, 5271 sayılı CMK"nın 185. maddesi uyarınca onsekiz yaşını doldurmamış çocukların duruşmalarının kapalı yapılacağı ve hükmün de kapalı duruşmada açıklanacağı anlaşılmakla, karar oturumu da dahil olmak üzere tüm oturumların kapalı yerine açık yapılması, hükmünde açık oturumda açıklanması, giderilmesi ve tekrarlanma olanağı bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. maddesine göre, suça sürüklenen çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrilemeyeceği hususu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuklar hakkında kurulan mahkumiyet hükmünde, para cezası ödenmediği takdirde hapis cezasına çevrileceği belirtilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine ilişkin kısmın çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C)Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında hırsızlık, suça sürürklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuk ... 27.11.1996 doğumlu olup, savunmasının alındığı 20.02.2015 tarihli oturumda 18 yaşını doldurmuş olduğu ve CMK’nun 150. maddesi uyarınca müdafi tayininin zorunlu olmadığı kanaati ile tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Suça sürüklenen çocuk ...’un yargılaması yapılırken, 5271 sayılı CMK"nın 185. maddesi uyarınca onsekiz yaşını doldurmamış çocukların duruşmalarının kapalı yapılacağı ve hükmün de kapalı duruşmada açıklanacağı anlaşılmakla, karar oturumu da dahil olmak üzere tüm oturumların kapalı yerine açık yapılması, hükmünde açık oturumda açıklanması, giderilmesi ve tekrarlanma olanağı bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken, 18/06/2014 tarihinde kabul edilip, 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren yasa değişikliği uyarınca TCK’nun 142/2-h maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Suça sürüklenen çocuk ...’ın yargılaması yapılırken, CMK’nun 150. maddesi uyarınca müdafi tayin edildiği, hükmün tefhim edileceği son oturumda son sözü sorulan suça sürüklenen çocuğun, duruşmaya kendi avukatının da katılmasına ilişkin talepte bulunuduğunun anlaşılması karşısında; yargılamanın sürüncemede kalmaması gerekçe gösterilerek suça sürüklenen çocuğun talebinin, CMK’nun 149/1-3 maddesine aykırı olarak reddedilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
3-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. maddesine göre, suça sürüklenen çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrilemeyeceği hususu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuklar hakkında kurulan mahkumiyet hükmünde, para cezası ödenmediği takdirde hapis cezasına çevrileceği belirtilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ..., suça sürüklenen çocuk ... müdafii ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış haklarının gözetilmesine, 07.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.