23. Hukuk Dairesi 2011/3482 E. , 2012/1033 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin 23.03.2007 tarihli yönetim kurulu kararının kesinleştiğini, ancak davalının halen kooperatife ait iki dükkanı haksız bir şekilde kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek, davalının davaya konu iki dükkandaki müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ihracına ilişkin 23.03.2007 tarihli yönetim kurulu kararının genel kurulda görüşülmesi için Kooperatifler Kanunu"nun 16"ıncı maddesi uyarınca itirazda bulunduğunu, bu konudaki genel kurul kararının kendilerine tebliğe edilmediğini, bu nedenle ihraç kararının kesinleşmediğini, müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davaya konu iki dükkanın müvekkiline ait olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin 23.03.2007 tarihli yönetim kurulu kararının kesinleştiği, buna rağmen davalının halen kullandığı kooperatife ait iki dükkanda işgalci duruma düştüğü gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davalının davaya konu iki dükkana müdahalesinin önlenmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalının ihracı nedeniyle davalıya tahsis edilen iki dükkana müdahalesinin önlenmesi istemine ilişkindir. Somut olayda uyuşmazlık davalının ihracına ilişkin yönetim kurulunun 23.03.2007 tarihli ihraç kararının kesinleşip kesinleşmediği noktasındadır. 1163 sayılı Yasa"nın 16"ncı maddesinde bir üyenin ancak anasözleşmede gösterilen nedenlerle ihraç edilebileceği düzenlemiştir. Aynı maddede ihraç kararının yönetim kurulu tarafından verilmiş olması halinde üç aylık süre içerisinde iptal istemi ile dava açılabileceği veya genel kurula itiraz edilebileceği, genel kurula yapılacak itirazın ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılacağı, üyenin itiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası açma hakkının saklı olduğu, üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen ihraç kararlarının kesinleşeceği, üyelik hak ve yükümlülüklerinin de ihraç kararı kesinleşinceye kadar devam edeceği öngörülmüştür. Söz konusu ihraç kararını ortağın
haricen öğrenmesi, hatta kararın yüzüne karşı verilmesi sonuca etkili bulunmamakta olup bu hususta çekişme olduğu takdirde tebliğin yapıldığını da ihraç kararı veren kooperatif ispat etmek durumundadır.
Bu ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; kooperatif yönetim kurulu 23.03.2007 tarihinde davalının üyelikten ihracına karar vermiş, ihraç kararı noter marifeti ile davalıya tebliğ edilmiş, davalı üç aylık süre içerisinde olmak üzere 22.05.2007 tarihinde ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere ihraç kararına karşı noter marifeti ile genel kurula itiraz etmiştir. ihraç kararından sonra yapılmış olan ve davalının davet edilmemiş olduğu 08.03.2008 tarihli ilk genel kurulun 5"inci maddesinde davalının üyelikten ihraç kararı oybirliğiyle kabul edilmiştir. Ancak ihraç kararının kabul edilmesine ilişkin 08.03.2008 tarihli genel kurul kararının davalıya tebliğ edildiği dosya kapsamından anlaşılamadığı gibi davalı vekilinin kararın müvekkiline bildirilmediği iddiasına karşılık davacı tarafından bu yönde her hangi bir iddia ve delil sunulmamıştır. Tüm bu açıklamaların ışığı altında, davalı hakkındaki ihraç kararının kesinleşmediği, davalının kooperatif üyeliğinin devam ettiği kabul edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.