5. Hukuk Dairesi 2018/12842 E. , 2019/11202 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 20/03/2018 gün ve 2016/14756 Esas - 2018/4911 Karar sayılı ilama karşı davacı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R –
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemli davada, mahkemece verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş; bu karara karşı, davacı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçeye göre, davacı idare vekilinin sair karar düzeltme nedenleri HUMK"un 440.maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
Mahkemece, kamulaştırma bedelinin faizli olarak davacı idarece bloke edildiği halde, hüküm fıkrasında ayrıca yasal faiz işletilmesine karar verilmek suretiyle infazda tereddüte yol açıldığı,
Bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla, davacı idare vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönden kabulü ile Dairemizin 20.03.2018 gün ve 2016/14756 E- 2018/4911K sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki ... İlçesi, ... Mahallesi 196 ada 20 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik olmadığı gibi yapılara da Bayındırlık Birim fiyatları esas alınıp yıpranma payıda düşülerek değer tespiti yöntem itibariyle yasa hükümlerine uygundur.
Bu nedenle davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
1-Dava konusu taşınmaz üzerindeki yapılara Bayındırlık birim fiyatlarının dava tarihine eskale edilmek suretiyle yapılara fazla bedel tespiti,
2-Dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının toplam yüzölçümü acele el koyma dosyasında 184,80 m² olarak belirlendiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da aynı yüzölçümünde olduğu kabul edildiği halde, gerekçesi gösterilmeden yapının yüzölçümünün 188,80 m² olarak kabulüyle fazla bedel tespiti,
3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; yapının zemin katında bulunan tamirhanedeki makina teçhizatının değeri acele el koyma dosyasında 4.000,00 TL olarak belirlendiği halde, bu bedelin 8,822,00 TL olarak belirlendiğinin kabulü ile fazla makina teçhizat bedeline hükmedilmesi,
4-Mahkemece, kamulaştırma bedelinin faizli olarak davacı idarece bloke edildiği halde, hüküm fıkrasında ayrıca yasal faiz işletilmesine karar verilmek suretiyle infazda tereddüte yol açılması,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan karar düzeltme harcı ile temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve tarafların temyize başvurma harçları ile davalının temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 30/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.