16. Hukuk Dairesi 2016/7770 E. , 2016/9732 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucu Kurna Mahallesi çalışma alanında bulunan 165 ada 1 parsel sayılı 7.556,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 2003 yılından beri ....’in kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve müşterekleri, çekişmeli taşınmazın kendi fiili kullanımlarında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne çekişmeli 165 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında yer alan ...."in zilyetliğinde olduğuna dair şerhin iptaline, davacı ... mirasçılarının Beyoğlu 35.Noterliğinin 17.03.2014 tarihli 9504 yevmiye numaralı veraset ilamında belirtilen hisseleri oranında, Yaşar Erdem mirasçılarının İstanbul 5.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/1266 Esas, 2009/1113 Karar sayılı veraset ilamında belirtilen hisseler oranında zilyet olduklarının tapuya şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; 3402 sayılı Kadastro Yasası"na 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile getirilen Ek-4. madde kapsamında yapılan kullanım kadastrosu sırasında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davacıların çekişmeli taşınmazda kullanıcı oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli değildir. Mahkemece, taraflara tanık ve varsa diğer delillerini sunmaları bakımından süre verilmemiş, mahallinde yapılan keşifte; mahalli bilirkişi ve tanık dinlenmemiş, davalı tarafın dayandığı zilyetlik devir senedinin aidiyeti sorgulanmamış, taraflara delil sunmaları için süre verilmemesine rağmen davalı tarafından 29.05.2014 havale tarihli dilekçe ile adı bildirilen tanıklar dinlenmemiş, sadece davacıların çekişmeli taşınmaza komşu 610 parsel sayılı taşınmazın maliki olmaları nedeniyle davacılar lehine karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez. Öncelikle çekişmeli taşınmazı ve yöreyi iyi bilen, tarafsız mahalli bilirkişi listesi kolluk vasıtası ile temin edilmeli, taraflara tanık ve varsa diğer delillerini sunmaları bakımından süre verilerek dosya keşfe hazır hale getirilmelidir. Daha sonra mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları, fen ve ziraatçı bilirkişiler usulüne uygun olarak keşif mahalline davet edilerek ve hazır oldukları halde taşınmazın başında yeniden keşif yapılmalı, mahalli bilirkişi ve tanıklardan; dava konusu taşınmazda tespit tarihi itibari ile kimin fiili kullanıcı olduğu, kullanımın hangi tarihten beri ne şeklide yürütüldüğü, davalı tarafın dayandığı zilyetlik devir senedi okunarak çekişmeli taşınmaza ait olup olmadığı hususları sorularak taşınmazlarının tespit tarihi itibariyle kullanım durumu belirlenmeli, fen bilirkişinden keşfi takibe elverişli, ziraatçı bilirkişiden ise taşınmazın kullanılıp kullanılmadığı, kullanılıyor ise ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı, varsa üzerindeki bitkilerin sayı ve niteliği, davacılara ait 610 parsel sayılı taşınmazla bütünlük arz edip etmediği hususlarındaki değerlendirmeyi içerir, taşınmazların fotoğraflarının da yer aldığı gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı .... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine,
09.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.