Dava dilekçesinde, itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; anataşınmazın 16 numaralı bağımsız bölümünde oturan ve aynı zamanda kat maliki olan davalının, 2006-2007 yıllarına ait ortak gider ve aidatlardan, dış cephe kaplama ve boyası ile kalorifer tadilatı masraflarından kendi payına düşen bedeli ödememesi sebebiyle hakkında icra takibine girişildiğini, itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu ileri sürerek haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline, takibin devamına, %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu taşınmazda kat mülkiyeti kurulduğu, davalının 16 numaralı bağımsız bölüm maliki, davacının ise anataşınmazın yöneticisi olduğu anlaşılmaktadır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası’nın 20. maddesine göre, kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça anataşınmazın bütün ortak yerlerinin bakım, koruma, güçlendirme ve onarım gideriyle aidat gibi ortak giderlere ve bu giderler için toplanacak avansa kendi arsa payları oranında katılmak zorunda olup, gider veya avans payının tamamını ödemeyen kat maliki geciktiği günler için 14.11.2007 tarihinden önce aylık %10 ve bu tarihten sonra ise %5 hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür.
Somut olaya gelince, davalının anataşınmazın 2006 ve 2007 yıllarına ait aidat borçlarının tamamını ödemediği, anataşınmazın dış cephe kaplaması ve boyasının yapılması ile kalorifer tadilatı masraflarını karşılamadığı iddia edilmektedir. Yöneticinin elinde bulunan defter ve belgelerin kaybolması, sel baskını sebebiyle okunamaz hale gelmiş olması davalıyı bu borcu ödeme yükümlülüğünden kurtarmaz. Anataşınmazın yukarıda belirtilen ortak giderleri her türlü delille ispat edilebilir. Anataşınmaz kullanılan bir mekan olduğuna göre, burada oturan ve yukarıda gösterilen ortak giderlere katılan kat malikleri tanık olarak dinlenip, gerektiğinde onarım ve tamiratı yapan firmalardan durum araştırılarak temin edilecek belgeler nazara alınıp, her yıla ait aidat miktarları tanık beyanlarıyla ve varsa diğer belgelerle saptanıp, davalının borç miktarının tespiti ile toplanacak deliller doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, davalının ödemediği ortak gider ve aidatları diğer kat maliklerinin ödemeleri sonucunu doğuracak adalete ve hakkaniyete aykırı düşecek şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi