Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle dolandırıcılık; resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/3649 Esas 2018/2320 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle dolandırıcılık; resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından, sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mahkemece hüküm fıkrasında suç isminin ‘özel belgede sahtecilik’ olduğu halde "resmi belgede sahtecilik" olarak yazılması suretiyle hataya düşülmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Mağdurlar ... ve ..."ın.... Holding A.Ş. ve ... İnşaat İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş."nin ortakları ve hissedarları oldukları, mağdur ..."nin uzun yıllar şirketin yönetim kurulu başkanı ve genel müdürü olduğu, suç tarihinde mağdur ..."nın alzheimer hastası olup 3 yıldır şuurunu kaybettiği, şuuru yerinde olsa da ticari hayatı ve işlemleri bilmediği ve verilen her şeyi imzaladığı, mağdur ...’nin ise kanser hastası olduğu ve zaman zaman şuurunu ve iradesini kaybettiği, mağdur ...’nin hastalığı döneminde yönetim kurulu başkanı olarak, oğlu olan sanık ..."ya şirketi idare etmesi için genel müdür sıfatıyla yetki verdiği, yine şirketin işlerini hasta olmasına rağmen, kısmen de kendisinin takip ettiği, evrakların yattığı hastahaneye veya evine getirilip kendisine imzalattırıldığı, sanıkların mağdurların hastalıkları nedeniyle zaman zaman şuurlarını kaybetmelerini fırsat olarak değerlendirip, şirket evrakı imzalattığını söyleyerek mağdurları kandırıp her iki şirkette bulunan hisselerini devir yaptıklarına dair belgeleri imzalatıp daha sonra bu belgelerle hisseleri devir aldıklarını şirket genel kurulunda onaylatarak resmiyet kazandırdıkları, bu şekilde üzerlerine atılı dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Sanık savunmaları, katılan beyanları, bilirkişi raporları ve dosya kapsamından; sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine yönelik mahkumiyetlerine yeter, her türlü şüpheden uzak kesin delil elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç yönünden gerekçesi gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin suçun sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Sanıklara yüklenen “özel belgede sahtecilik” suçunun, 5327 sayılı TCK’nın 207/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının, suçun işlendiği 07/11/2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında “özel belgede sahtecilik” suçundan açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 04.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.