9. Hukuk Dairesi 2008/21934 E. , 2010/6811 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı,fazla mesai,bayram tatili alacağı,hafta sonu
çalışması ve yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 06/10/1998 – 10/04/2006 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığını, hizmet sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek ihbar ve kıdem tazminatı ile diğer işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Buna karşılık, davalı cevabında, davacının 23/05/2005 tarihinde istifa ederek işten ayrılıp işvereni ibra ettiğini daha sonra isteği üzerine 13/09/2005 tarihinde tekrar çalışmaya başlayıp 11/04/2006 tarihinden itibaren işe gelmediğin, fazla mesai yaptığında ücretinin bordro ile ödendiğini, iş yerinde mili bayramlarda çalışma yapılmadığını, yıllık ücretli izinlerini kullandığını, idiaları doğru olsa dahi kıdem tazminatı dışındaki isteklerinin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davnın reddini savunmuştur.
Mahkemece davacının iki dönem halinde çalıştığı, ilk dönem çalışmasının istifa ile sona erdiği ve işverenin tüm alacakları bakımından ibra ettiği, ibranın geçerli olduğu, işten ayrıldıktan sonra 25/06/2005 tarihinden itibaren başka bir işyerinde bir süre çalışıp 13/09/2005 tarihinde tekrar davalı şirkette işe girdiği, fazla mesaiye kalmaması nedeni ile işten çıkartıldığı belirtilip davanın kısmen kabulü yönüne gidilerek davacının ikinci dönem çalışmasında gerçekleşen alacaklarının ödetilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflar avukatlarınca temyiz edilmiştir.
Davalı temyizi 13/09/2005 – 12/04/2006 tarihleri arası devreden kaynaklanan alacaklara yönelik olup; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller yasal gerektirici sebeplere ve özellikle delilerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacının temyiz itirazlarına gelince;
İddia, savunma ve dosya içeriğine göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı işçinin, davalıya ait işyerinde 06/10/1998-10/04/2006 tarihleri arasında kesintisiz çalışıp çalışmadığı, 23/05/2005 tarihli istifa dilekçesi ile aynı tarihli ibra ve feragat sözleşmesi başlıklı belgenen geçerli olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dosyada bulunan sigorta sicil belgelerine göre davacının davalıya ait işyerinde sigorta girişinin 10/06/1998 tarihinde çıkışının ise 23/05/2005 tarihinode yapıldığı, 25/06/2005 tarihinden itibaren SSK"da 2814 no ile tescilli Cihan Day.Tük. Mal.Gıd.İnş. San. Ve Tic. Ltd.Şti" ne ait işyerinden giriş ve 01/09/2005 tarihinde çıkış kaydının olduğu bundan sonra davalıya ait işyerinden 13/09/2005 tarihinde tekrar girişinin ve 12/04/2006 tarihinde çıkışının yapıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece savunma doğrultusunda davacının davalıya ait işyerinde iki dönem halınde çalıştığı kabul edilmiş ve sigorta kayıtlarıda bu kabulü desteklemekte ise de dava dilekçesinde davacının davalıya ait işyerinde 06/10/1998 – 10/04/2006 tarihleri arasında çalıştığı iddia edilmiş cevaba cevap dilekçesinde de çalışmanın kesintisiz olduğu vurgulandıktan sonra davalı işveren tarafından davacının tazminatlarının engellenmesi amacı ile muvazalı olarak istifa dilekçesi ve ibraname alınıp başka bir işşveren yanında çalışıyormuş gibi gösterildiği ve çalışırken alınan istifa ve ibranamenin geçerli olmadığı ileri sürülmüştür. Davacı tanıklarının çalışmanın kesintili olduğuna dair bir beyanı olmamış aksine tanık anlatımı çalışmanın aralıksız sürdüğü yolundadır. Davalı tanığın ise çalışma süresi hakkında bir bilgisi bulunmamaktadır. İddia ve iddiayı doğrulayan tanık beyanı ile SSK kayıtları çalışma olgusunun kesintili olup olmadığ bakımından çelişkilidir. Söz konusu çelişkinin giderilmesi için araştırma ve inceleme derinleştirilmediği gibi davacının SSK belgelerinde görülen 23/05/2005 tarihli çıkışından kısa bir süre sonra 25/06/2006 tarihinde girişinin yapıldığı şirkette gerçekten çalışıp çalışmadığı, çalışmış ise bu çalışmadan davalı şirketin sorumluluğunu ve önceki hizmet süresi ile birleştirilmesini gerektiren maddi ve hukuksal olguların gerçekleşip gerçekleşmediği yönü üzerinde durulmamıştır.
Dava tüm yönleriyle aydınlatılmadan eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması hatalıdır.
Mahkemece yapılacak iş öncelikle davacı asil çalışma süresi yönünden isticvap olunmalı, davacı tanıkların tekrar dinlenerek hizmet süresinin kesintili olup olmadığı duraksamaya yer vermeyeceği biçimde açıklığa kavuşturulmalı, davacının 25/06/2005 tarihinde sigorta girişi yapılan şirkette gerçekten çalışıp çalışmadığı, çalışmış ise bunun hizmet akdinin devrine dayanıp dayanmadığı, davalı şiverenin tek taraflı iradesi ile olmuş ise şerketler arasında organik bağ, yağ da asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı belirlenmeli, işten çıkartılan başka işçiler tarafından işveren aleyhine açıldığı bildirilen davalara ait dosyalarda getirtilip o işçilerdende aynı içerikli istifa dilekçsesi ve ibra belgesi alınıp alınmadığı saptanmalı, bundan sonra tüm deliller işçiden çalışma devam ederken (çalıştığı sırada) alınan istifa dilekçesi ve ibranamenin geçerli olamayacağı yönü nazara alırak bir değerlendirmeye tabi tutulup oluşacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Açıklanan tüm bu yönler gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi sulu ve yasaya aykırı bulunmuş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15/03/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.