13. Hukuk Dairesi 2016/6626 E. , 2019/7036 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, davalının bankadan kredi kullandığını, kredilerden doğan borçlarını ödemediğini, bunun üzerine noterden gönderilen ihtar ile borcun ödenmesinin istendiğini, ancak borçlunun herhangi bir ödeme yapmadığnı, alacağın tahsili için ... 14.İcra Müdürlüğü"nün 2013/8005 Esas sayılı dosyası üzeriden mehkul rehninin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde bulunduklarını, ödeme emrindeki borç miktarının işlemiş faiz hariç 13.281,79 TL olduğunu ancak borçlnun borca kısmı itirazda bulunarak borcun 4.080,00 TL"lik kısmına ve sözleşmede kararlaştırılmış olan ve işlemiş %94,5 oranındaki temerrüt faizine ve faizin %50 gider vergisine itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile itirazın 9.201,79 TL lik kısmının iptaline, her iki taraf lehine veya aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddenin 2. fıkrası ile "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir. Somut uyuşmazlıkta davacı, davalının kullanmış olduğu kredi bedelini ödemediğinden davalı hakkında başlatmış oldukları icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile takibin 9.201,79 TL"lik kısmının iptaline karar verilmiştir. Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda asıl alacak miktarının ve işlemiş faizin ayrı ayrı belirtilmesi karşısında yazılı şekilde karar verilmiş olması infazda tereddüde neden olacaktır. O halde, mahkemece, asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı ayrı ayrı gösterilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma şekil ve sebebine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2 nolu gereğince davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.