16. Hukuk Dairesi 2018/5722 E. , 2021/627 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında, ...,... Mahallesi çalışma alanında bulunan ...,... parsel sayılı 123,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmaz ve üzerindeki 1 katlı binanın 11 yıldan beri ...oğlu ..." nın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak, bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... oğlu ..., babasının adı ... olduğu halde, beyanlar hanesinde ...olarak yazıldığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 15.06.2016 tarih, 2016/2904 Esas, 6645 Karar sayılı ilamıyla, “Mahkemece, beyanlar hanesinde ismi geçen ...oğlu ... ile davacının aynı şahıslar olup olmadığı hususunda zabıta ve nüfus araştırması yaptırılmadığı ve duruşmada dinlenen yetersiz tanık beyanının hükme esas alındığı belirtilerek, ...oğlu ... ile davacının aynı şahıslar olup olmadığı ve böyle bir şahsın yaşayıp yaşamadığı hususunda yöntemince zabıta araştırması yaptırılması, nüfus müdürlüğünden ...oğlu ... adında başka bir şahıs bulunup bulunmadığının araştırılması, HMK"nın 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında davacıya tanık bildirmesi için süre verilip göstereceği tanıklardan, tutanakta adı geçen ...oğlu ... ile davacının aynı şahıslar olup olmadığı, çekişmeli taşınmazın kim tarafından, ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı hususlarının sorulup tespit edilmesi, aynı kişiler olduklarının anlaşılması halinde davanın kabulüne karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 150 ada 21 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki ... isminin kaldırılarak yerine “...” isminin yazılmasına ve kaydın bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Oysa ki, bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Önceki tarihli bozma ilamında, dava konusu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde ismi geçen ...oğlu ... ile davacının aynı şahıs olup olmadığı ve böyle bir şahsın yaşayıp yaşamadığı hususunda yöntemince zabıta araştırması yaptırılması, nüfus müdürlüğünden de yine aynı hususun sorularak, ...oğlu ... adında başka bir şahıs olup olmadığının belirlenmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece nüfus müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevaben, davacı ... oğlu ...’nın, ...oğlu ... ile aynı kişi olup olmadığı hususunun “ilgili” nüfus müdürlüğünden sorulması gerektiği bildirildiği halde, Mahkemece başkaca bir araştırma yapılmamıştır. Yine, yukarıda açıklanan hususta zabıta araştırması yapılması için yazılan müzekkere cevabı incelendiğinde, söz konusu araştırmanın davacının eşi ve kızının beyanlarına başvurulmak suretiyle yapıldığı ve bu araştırmanın hüküm için yeterli görüldüğü anlaşılmaktadır. Ayrıca, bozma ilamında, davacıya HMK"nın 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında tanık bildirmesi için süre verilmesi ve göstereceği tanıklardan, tutanakta adı geçen ...oğlu ... ile davacının aynı şahıslar olup olmadığı, çekişmeli taşınmazın kim tarafından, ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı hususlarının sorulup tespit edilmesi istenildiği ve tanıkların taşınmaz başında dinlenmesi gerektiği halde, davacı tanıkları duruşmada dinlenilmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için, Mahkemece önceki bozma ilamında değinildiği şekilde zabıta araştırması yapılmalı, ilgili nüfus müdürlüğünden dava konusu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde ismi geçen ...oğlu ... adında başka bir şahıs bulunup bulunmadığı ve ... oğlu ...’nın, ...oğlu ... ile aynı kişi olup olmadığı sorularak açıklığa kavuşturulmalı; bundan sonra HMK’ nın 31. maddesi uyarınca taraflardan yeniden tanık göstermeleri istenerek bu yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ile tarafsız, yöreyi iyi bilen ve elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımıyla mahallinde keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan, tutanakta adı geçen ...oğlu ... ile davacının aynı şahıslar olup olmadığı, çekişmeli taşınmazın kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; teknik bilirkişiden, yapılan keşfi izlemeye, yerel bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye elverişli rapor ve kroki alınmalı ve bundan sonra iddia ve savunmalar çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.