19. Hukuk Dairesi 2017/3815 E. , 2019/3252 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında faturalara konu malların davacı tarafından davalıya satılarak teslim edildiğini, ancak bakiye borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için müvekkilince girişilen takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu savunarak itirazın iptaliyle, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunması nedeniyle cari hesap alacağı davacı tarafından katedilmeden takip yapıldığını,davalı tarafından yapılan ödemelerin eksik gösterildiğini bildirerek, davanın reddini savunmuş, % 20 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 27.01.2016 tarih 2015/4494 E. 2016/953 K. sayılı ilamı ile ""Mahkemece yargılama sırasında bir kök rapor ile bir de ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporu hükme esas alınmış ise de, bu rapor yeterli araştırma ve incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Taraf vekillerince gerekçeleri gösterilmek suretiyle ek rapora karşı itirazda bulunulmuştur. Ayrıca davalı vekilince davanın dava dışı ...San. Tic. A.Ş."ye ihbarı talep edilmiş ise de olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.Bu durum karşısında mahkemece davanın dava dışı şirkete ihbarı konusunda değerlendirme yapılıp, taraf vekillerinin bilirkişi ek raporuna itirazları üzerinde durularak konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan rapor alınıp tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir. "" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Bozma kararından sonra ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 30.12.2016 tarih 2015/376 E.-2016/377 K. sayılı mahkeme dosyası ile iş bu dava dosyasının birleştirilmesine karar verilmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davacı şirket şirket hesabından davalı şirketin banka hesabına sehven 21/02/2013 tarihinde gönderilen 16.045,43 Euro karşılığı olan 43.162,21-TL"nin tahsili için ... 2. İcra Müdürlüğünün 2015/291 E sayılı takip dosyasında takip başlattıklarını, takibin davalı şirketin haksız itirazı üzerine durdurulduğunu ileri sürerek haksız itirazın iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, derdestik itirazında bulunduklarını,davaya konu 16.045,43 Euro’luk malın dava dışı N-Line firması tarafından davalıdan davacı vasıtasıyla alındığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama ve benimsenen 13.04.2017 tarihli bilirkişi raporuna göre, asıl dava yönünden takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalıdan 117.777,52 TL alacağı bulunduğu, davalı şirket tarafından icra takibinden sonra ancak itirazdan önce davacı şirket adına 4.250 USD havale gönderdiği ve söz konusu gönderinin karşılığı olan 7.625,35TL"nin icra takibinden sonra yapılan ödeme kapsamında infaz aşamasında icra müdürlüğü tarafından dikkate alınması gerektiği, birleşen dava yönünden davacı şirket tarafından davalı şirkete gönderilen 16.045,43 EURO"nun her iki şirket arasında herhangi bir ticari ilişki olmaksızın sehven gönderildiği ve bu miktar itibariyle davalı şirketin sebepsiz zenginleştiği, söz konusu bedelin tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalı şirketin haklı bir neden olmaksızın itiraz ettiği, bu nedenlerle birleşen dava yönünden de itirazın iptaline, her iki dava yönünden hükmedilen alacak miktarı yönünden tarafların likit olan alacağa itiraz etmiş olmaları nedeniyle İİK"nın 67.maddesi gereğince %20 icra inkar tazminatına, asıl dava yönünden reddedilen kısım itibariyle davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin ise koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş,hüküm asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl dava davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava itirazın iptali davası olup icra takibinden sonra dava tarihinden önce yapılan ödemeler nedeniyle davacının itirazın iptali isteminde bulunmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece dava tarihinden önce yapılan ödeme nedeniyle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmaması nedeniyle bu kısma ilişkin davanın reddi gerekirken ödemenin infaz sırasında icra müdürlüğünce dikkate alınması şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Birleşen dava yönünden;dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre birleşen davada davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bent uyarınca asıl davada davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bent uyarında birleşen davada hükmün ONANMASINA, asıl dava için peşin harcın istek halinde temyiz eden asıl dava davacısına iadesine, birleşen dava için aşağıda gösterilen onama harcının temyiz eden birleşen dava davalısından alınmasına, 16/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.