Esas No: 2018/251
Karar No: 2022/3709
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/251 Esas 2022/3709 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2018/251 E. , 2022/3709 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanunu'na aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Sanıklar ... ve ... hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair verilen hükümlere yapılan itiraz sonucunda mercii İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.12.2014 tarihli ve 2014/1141 değişik iş sayılı kararı ile itirazın kabulüne karar verildiği, yeni esas alan dosya hakkında kurulan hükümlerin Dairemizin 2019/1025 Esas sayılı dosyasında inceleneceği, bu kapsamda sanık ... hakkında 2007, 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan beraat hükümleri, sanık ... hakkında 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ve sanık ... hakkında 2007, 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan beraat hükümlerinin inceleme kapsamında olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
A)Sanık ... hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan beraat hükmü ise sanık ... hakkında 2007, 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin ve sanık ... hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafisinin temyizlerinin incelenmesinde;
Sanık ...’e yüklenen “2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme” ve sanık ...’e yüklenen “2007, 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarının Kanundaki cezalarının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, kesen son sebep olan sanıkların sorgularının yapıldığı 11.11.2013 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği, sanık ...’e yüklenen “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarının Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanık ... müdafisi ile katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B)Sanık ... hakkında 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin, sanık ... hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafisinin temyizinin incelenmesinde;
1)5271 sayılı CMK'nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı nazara alındığında; İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 31.05.2013 tarihli iddianamesi ile sanık ... hakkında sadece "2007 takvim sahte fatura düzenleme" suçundan kamu davası açıldığı halde sanık hakkında 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından da hüküm kurulması yasaya aykırı,
2)Sanık ... ve diğer sanıkların tüm aşamalardaki savunmalarında, şirketin fiilen işleticisinin ... ve ...’ın olduğunu, sanık ...’in babası ve sanık ...’ın eski kocası olan ...’in borçları nedeniyle şirket kuramadığını, şirketin sanık ... ve .... adına kurulduğunu, ortaya çıkan sorunlar nedeniyle şirket hisselerinin daha sonra sanık ... ve .....’a devredildiğini, sanık ... ve .....’in de fiilen hiçbir işlemde bulunmadıklarını beyan ederek atılı suçlamaları kabul etmemeleri, tanık olarak beyanı alınan ...’in aşamalarda benzer şekilde beyanda bulunduğu, ancak sahte belge düzenlemediğini, düzenlemişse ......’ın düzenlemiş olabileceğini beyan etmiş olması, vergi inceleme raporuna göre de suça konu şirketten mal aldığı belirlenen birkaç şirket yetkilisinin sanık ... ile muhatap olduklarına dair beyanlarının olmaması, aksine ... ve..... adında birinden bahsetmeleri karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
a) Dava konusu olan faturalar temin edilerek faturalardaki yazı ve imzaların sanık ...’e,..... ve tanık.....’e aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
b)Faturalardaki yazı ve imzaların sanık ...’e, ... ve ...’e ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
bb)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanık ...’in bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
3)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ile sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca sanık ... yönünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, 08.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.